Kartalkaya’da 76 can, alevlerin ortasında hayattan koparıldı. Aralarında çocuklar, gençler, aileler vardı… Hayalleriyle, sevdikleriyle dolu yaşamlar, bir ihmaller zincirinin kurbanı oldu. Sizler! Bu ihmallerin sorumluları, insanların acısını paraya tercih edenler, insan hayatını hiçe sayanlar, bu tablonun ağırlığını taşımaya hazır mısınız?
Bir otel yandı, ama o alevler sadece bir binayı değil, vicdanlarımızı da kül etti. Sizler, gerekli denetimleri yapmayanlar, yangın önlemlerini almayı maliyet görenler, pistleri kapatmayı akıl etmeyenler… 76 canın sorumluluğu sırtınızda. Öyle kolay değil bu yükten kurtulmak. Her bir kayıp, sizin umursamazlığınızın sessiz çığlığıdır.
Bir düşünün: O insanlar hayatta olabilirdi. Yangın anında alınacak doğru önlemlerle, tahliye planlarıyla, pistlerin derhal kapatılmasıyla belki de 76 yerine sıfır can kaybı konuşulacaktı. Ama sizler, insanların güvenliğini değil, sistematik bir ihmalin sürdürülebilirliğini seçtiniz. Bu seçim, sadece oteli değil, insanlığı da yaktı.
O anı gözünüzün önüne getirin: Alevlerin içinde çaresiz çırpınan bedenler… Birbirine tutunan aileler… Bir çıkış yolu arayan gözler… Bu insanların isimlerini, yüzlerini ve hikâyelerini düşünün. Onlar artık sadece birer sayı değil, sizin sorumluluğunuzda heba edilmiş hayatlardır. Sizler, her birini hatırlamak ve her birinin yasını taşımak zorundasınız.
Bu olay sadece bir trajedi değil; vicdanlara kazınması gereken bir ders, toplumsal bir uyanıştır. Eğer şimdi susarsak, eğer bu 76 canı unutur ve sorumlulara hesap sormazsak, daha kaç otel yanacak? Daha kaç hayat yok olacak?
Unutmayın: Her bir alevde, bir insanın hayali yandı. Ve sizler, bu ateşi söndürmek yerine körükleyenler, o insanların sessiz çığlıklarını sonsuza dek duymaya mahkûmsunuz. Bu acının ağırlığını unutmaya hakkımız yok.
Kayıp ettiğimiz tüm insanlarımıza Allah rahmet eylesin,
Ailelerine başsağlığı dilerim.Milletimizin Başı sağ olsun.