"Psikolojik" terimi, insan zihni ve ruhsal süreçleriyle ilgili olan durumları, olayları ya da fenomenleri tanımlamak için kullanılır. Psikoloji biliminin ilgi alanına giren, bireylerin düşünceleri, duyguları, davranışları ve içsel deneyimleriyle bağlantılı olan her şey "psikolojik" olarak nitelendirilebilir. Örneğin, stres, kaygı, mutluluk ya da depresyon gibi durumlar psikolojik süreçlerin bir parçasıdır.
"Psikiyatrik," ruh sağlığı ve akıl hastalıklarının tanı, tedavi ve önlenmesiyle ilgilenen tıbbi bir alan olan psikiyatri ile ilgili olan durumları ifade eder. Psikiyatrik, zihinsel ve duygusal bozuklukların tıbbi yönden ele alınmasını, ilaç tedavisi veya terapi yöntemleriyle tedavi edilmesini içerir. Psikiyatrik bozukluklar arasında depresyon, şizofreni, bipolar bozukluk gibi rahatsızlıklar yer alır ve bu tür rahatsızlıkların tedavisi genellikle psikiyatristler tarafından yürütülür.
Bu iki tamlayıcı terimler irdelendiyinde bağlı ve bağımlılık terimleri de bir birlerini ilişki bakımından bir birini tamamlar.
"Güvende olmak," kişinin fiziksel, duygusal ve psikolojik olarak tehlikeden, zarardan ya da risklerden korunmuş hissetmesi durumunu ifade eder. Bu, bireyin kendini güvenli bir ortamda hissetmesi, tehdit altında olmadığını bilmesi ve kendini huzurlu hissetmesi anlamına gelir. Güvende olma hissi, hem dış koşullarla (örneğin, güvenli bir evde olmak) hem de içsel koşullarla (örneğin, duygusal güvenlik, stresin düşük olması) ilgilidir.

Sokakların güvenli olup olmadığı, bulunduğunuz şehir, bölge, ülke ve hatta o anki zaman dilimi gibi çeşitli faktörlere bağlıdır. Bir yerin güvenliği, suç oranları, polis veya güvenlik görevlilerinin varlığı, aydınlatma durumu, sosyal ve ekonomik koşullar gibi unsurlarla belirlenir.

Bir yerin sokaklarının güvenli olup olmadığını öğrenmek için genellikle yerel güvenlik raporları, haberler ve polis istatistikleri gibi kaynaklara başvurabilirsiniz. Aynı zamanda, kişisel deneyimler veya yerel halkın gözlemleri de güvenlik konusunda fikir verebilir.

Sokak güvenliğinin sabit olmadığını ve günün farklı saatlerinde değişebileceğini de unutmamak önemlidir. Örneğin, gece geç saatlerde bazı bölgeler gündüz olduğundan daha tehlikeli olabilir.
GÜVENLİK GÜÇLERİ GÜVENDE Mİ?
Güvenlik güçlerinin, yani polis, asker ve diğer güvenlik birimlerinin, genel olarak toplumun güvenliğini sağlamak amacıyla eğitildikleri ve donatıldıkları varsayılır. Ancak bu güçlerin güvenliği iki yönlü düşünülebilir:
1. Toplum İçin Güvenli mi? Güvenlik güçlerinin, yasaları uygularken, bireylerin haklarını korurken ve kamu düzenini sağlarken sorumluluk sahibi ve profesyonel davranması beklenir. Eğer güvenlik güçleri yasalara uygun ve etik çerçevede hareket ediyorsa, toplum için güvenli sayılabilirler. Ancak, kötüye kullanım, yolsuzluk veya yetki aşımı gibi durumlar ortaya çıkarsa, güvenlik güçlerinin toplum üzerinde tehdit oluşturduğu durumlar da olabilir.
2. Kendi Güvenlikleri? Güvenlik güçleri, görevlerini yerine getirirken genellikle riskli ve tehlikeli durumlarla karşı karşıya kalırlar. Bu yüzden kendi güvenliklerini sağlamak için zırhlı araçlar, silahlar, koruyucu ekipmanlar ve eğitim gibi araçlarla donatılırlar. Ancak, bazı durumlarda, özellikle çatışma bölgeleri veya yüksek riskli operasyonlar sırasında güvenlik güçlerinin kendileri de tehlike altında olabilir.
Sonuç olarak, güvenlik güçlerinin güvenli olup olmaması, bulundukları koşullara ve nasıl hareket ettiklerine bağlıdır.
Ülkemizde Polisin,Askerin güvenliği diken üstünde iken ,Vatandaşın güvenliği ne ölçü de güvende olur ki?
İYİ PAZARLAR DİLİYORUM.