28.Dönemde seçilen milletvekilleri TBMM çatısı altında yemin ederek göreve başladılar, 14 mayıs Pazar günü yapılan seçim gününe kadar çalışan çaba gösteren milletvekili adaylarından kazananlar önce mazbatalarını aldılar, sonra TBMM’ye giderek kayıt yaptırdılar en sonunda da belirttiğimiz gibi TBMM’de yemin ederek beş yıl süre ile görev yapmaya hak kazandılar.

Kamuoyu araştırması yapan şirketler 14 mayıs tarihinde yapılan seçim öncesi hangi siyasi partinin seçimde kaç milletvekili kazanacağını aşağı yukarı tahmin ettiler, işini düzgün ve tarafsız bir şekilde yapan araştırma şirketlerinin tahminlerine bakıldığında sandıktan çıkan sonucun son derece normal olduğu görülecektir.

Belirttiğimiz gibi ister iktidar partisinden ister muhalefet partisinden seçilip TBMM’ye gelenler son derece mutlu ve bahtiyar bir görüntü verdiler, Partileri muhalefette kalmış olsa bile daha çok aile bireyleri ile yemin törenine gelen seçilmiş milletvekilleri şükür üzerine şükür ederek seçilmelerini kutladılar.

Bu seçimin galiba en büyük mağdurları hangi partiden olursa olsun, seçilen milletvekillerinin hemen arkasında yer alan ancak vekil seçilebilmek adına gereken az sayıdaki oyu alamayan adaylardır.

Yukarıda da belirttiğimiz gibi daha aday listeleri belli olur olmaz ilgili seçim bölgesinde hangi siyasi partinin TBMM’ye kaç vekil göndereceği aşağı yukarı belli gibiydi, siyaseti az çok okuyanlar ilgili seçim bölgesinde bir siyasi partinin sekiz-dokuz milletvekili kazanmak için mücadele ettiklerini bazı partilerinde bir yada iki milletvekili kazanmak için çalışacaklarını tahmin edebilirler.

Bütün bunlara rağmen seçilen milletvekilinin hemen arkasında olması münasebeti ile umutlanan “belki bu sefer şeytanın bacağını kırar vekil olurum” diyen çok sayıda aday muhtemeldir ki şu sıralar çok büyük hayal kırıklığı yaşıyorlar.

Dikkat edin her seçimin kendisine has aday listeleri oluşuyor, bir seçimde kendisine seçilebilecek sıralarda yer bulabilen ancak konjonktür sebebi ile seçilemeyen bir aday bir dahaki dönemde bırakın seçilmeyi aday olmayı bile başaramıyor.

Seçilen vekillerin hemen arkasında kendisine yer bulabildiği halde seçilemeyen, Yine partilerin tavassutu dolayısı ile liste başı oldukları halde sandıktan çıkamayan çok sayıda aday şu sıralar gerçekten psikolojik olarak zor zamanlar yaşıyorlar.

Siyasetin sermayesi insan, Dolayısı ile siyasi partiler seçmenin kalbine ne kadar girebiliyorlarsa o kadar fazla milletvekili kazanabiliyor ve o oranda iktidarda kalabiliyorlar.

Dolayısı ile seçilen vekillerin hemen ardındaki sıralardan yada liste başı oldukları halde genel merkez politikaları yüzünden seçilemeyen adaylara tavsiyemiz kendilerini fazla üzememeleri ve gündelik işlerine geri dönmeleri noktasındadır.

Aksi takdirde içerisinde bulundukları psikolojik durum Allah korusun ruh sağlığından sonra genel sağlıklarına da etki edebilir.

Nasıl olsa Türkiye’de seçim bitmiyor..

Önümüzdeki maçlara bakmak lazım..