Türkiye son dönemlerde bilindiği gibi Diyarbakır’da hayatına son verilen Narin cinayeti ile yatıp kalkıyor, Sekiz yaşında bir çocuğun katledilmesi hepimizi derinden yaralamış durumda, temennimiz suçluların bir an önce adli mercilerin karşısına çıkartılarak hak ettikleri cezaya çarptırılmaları.
Ülkenin dikkatleri bu tarafa doğru yönelirken bir taraftan da siyaset hiçbir şekilde hız kesmeden kendi mecrasında ilerliyor.
14 mayıs ve 28 mayıs 2023 tarihinde yapılan milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı seçiminin üzerinden nerede ise bir yıl geçti kabul etmemiz gerekiyor ki Türkiye’nin ekonomik ve siyasi şartları 14 mayıs ve 28 mayıs tarihlerine göre daha ağır.
31 Mart 2024 tarihinde yapılan yerel seçimden bilindiği gibi CHP birinci parti olarak çıktı, 31 Mart 2019 tarihinde yapılan seçimi Ankara’da kazanan Mansur Yavaş ile İstanbul’u kazanan Ekrem İmamoğlu’nun gösterdiği performans vatandaşlar tarafından çok net bir şekilde görülünce CHP hem çok sayıda belediye kazandı hemde seçimden birinci parti olarak çıktı.
14 Mayıs ve 28 mayıs 2023 tarihinde yapılan seçimler öncesi yapılan tüm araştırmalarda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan karşısında başarılı olacak yani Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanacak iki isimden birisi önce Mansur Yavaş diğeri de Ekrem İmamoğlu olarak çıkıyordu.
O tarihlerde yapılan ve ikinci tura kalan seçimleri tekrar tek tek anlatmaya gerek duymuyoruz, dolayısı ile Rahmetli Demirel’in “dünün güneşi ile bugünün çamaşırı yıkanmaz” ifadesinde kendisini bulan “bugün ne yapacağız” sorusuna cevap aramak galiba en iyisi.
Geçtiğimiz günlerde yapılan CHP’nin tüzük kurultayında Cumhurbaşkanlığı adaylığı için İBB başkanı Ekrem İmamoğlu’nun son derece istekli olduğu ABB başkanı Mansur Yavaş’ın kararının net olmadığı yolundaki istifamlar bilindiği gibi son bulmuş oldu.
Buradan rahatça söyleyebiliriz, ister zamanında ister erken yapılacak bir genel seçimde Mansur Yavaş artık Türk milletinin gönlündeki Cumhurbaşkanı adayıdır ve Yavaş bu adaylık yolunda son derece emin adımlar ile yürümektedir.
Önce Beypazarı sonrada ikinci dönemdir Ankara büyükşehir belediye başkanlığı yapan Mansur Yavaş’ın
-Bu güne kadar tek bir yapmacık hareketinin olmadığını ,
-Tribünlere oynamadığını,
-Hamaset yapmadığını
sadece ve sadece seçmenin kendisine verdiği görevi kanunlar çerçevesinde yapan bir “Devlet adamı” olduğu çok net bir şekilde göreceklerdir.
Türkiye Cumhuriyetinin başkenti Ankara’nın iki dönemdir başkanlığını yapan Mansur Yavaş’ın yürüdüğü bu yolda yalnız olmadığı milyonlarca Anadolu insanının kendisi ile birlikte hareket ettiğini ve bu milyonların daha şimdiden seçim tarihini beklediğini tüm Türkiye biliyor.
Bu aşamadan sonra Mansur Yavaş’ın seçmen için en uygun toplanma çadırı olduğu gerçeği her geçen gün daha fazla belirginleşmektedir.
Eylül ayının ortasındayız, Ekim ayı itibarı ile siyaset bugüne göre daha fazla hareketlilik kazanacak, İşte o zaman bizim Mansur Yavaş ile ilgili görüşlerimizde ne kadar haklı olduğumuz bir kez daha anlaşılacaktır.
Biraz daha bekleyelim.
Görelim Mevla neyler neylerse güzel eyler..