Kent merkezlerinde kış mevsiminde ve soğuk havada gezip dolaşmak için genelde alış veriş merkezleri tercih ediliyor.
Biz de geçtiğimiz Cumartesi gün Gebze Center AVM’ye gidip şöyle bir dolaştık.
Hafta sonu olması nedeniyle yoğunluk hayli fazlaydı.
Çok sayıda kişinin ise öylesine takıldığını alışveriş falan yapmadığını gördüm.
Ekonomi kötü vatandaş mağazaların vitrinlerine yalnızca bakmak zorunda kalıyor.
Ancak iki yerde insan yoğunluğu fazlaydı, gıda (yemek ve kafe türü yerler) ve kitapçı.
AVM’de ki kitapevi sahiden kalabalıktı, raflardaki kitapları inceleyen ve alan çok sayıda kişi gördüm diyebilirim.
Biz de hazır gelmişken bir iki kitap aldık tabi ki.
Bu Gebze adına sevindirici bir gelişme.
Eğer bir ülkede kitapçılara ilgi varsa o ülke iyi bir yöne doğru gidiyor demektir.
Bu anlamda gerçekten sevindim.
Ülkemizde internet ve televizyon gibi toplumsal yönlendirme araçlarından uzak durulmasının tek bir yolu var, kitap okumaya yönelilmesi.
O zaman sorgulayan, araştıran, düşünen bir toplumsal yapı ortaya çıkar.
Buna cahil ve eğitimsiz insanlar üzerinden oy devşirerek iktidarlarını sağlama almak isteyenler elbette izin vermez.
Bireyin düşünmesi ve tartışması onların iktidarlarının geleceği adına çok büyük tehlikedir.
Bundan dolayı modern zamanların beyinleri uyuşturan toplumsal imha silahları olan internet ve televizyon dibine kadar kullanılıyor.
Birisi anlatmıştı veya bir yerde okumuştum, Rusya’da sadece kitapevleri önünde uzun kuyruklar varmış.
Rusya bilindiği gibi edebiyat ve kitap konusunda dünyanın bir numarası.
Sovyetler öncesi ve sırası ve sonrasında da Rusya’da edebiyat ve kitap her zaman öncelikli olmuştur.
Geçtiğimiz gün bir kez daha (aslında yıllar içinde o kadar çok izledim ki) izlediğim ünlü Doktor Jivago filminin bir sahnesinde şöyle bir replik geçiyordu:
“insanlar şiiri sevince şairi de severler ve kimse şiiri Ruslar kadar sevemez'’.
Rusya bugün dünyanın sadece en önemli askeri, ekonomi gücünden çok kitapları en çok seven ülkesidir.
Kısaca kitap varsa hayat var!