2018 yılında hayatımıza giren “Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin” TBMM’yi etkisiz hale getireceği o günlerde söz konusu sisteme karşı olanlar tarafından seslendirilmiş ancak seçmen seçimde Recep Tayyip Erdoğan’ı seçince hesaplaşma 14 Mayıs 2023 tarihine kalmıştı.

14 mayıs ve 28 mayıs tarihinde yapılan seçim bilindiği gibi Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini savunan Cumhur ittifakının lehine sonuçlanınca TBMM’ye artık ihtiyaç kalıp kalmadığı sorusu daha fazla seslendirilmeye başlanmıştı.

14 mayıs ve 28 mayıs tarihinde yapılan seçimler sonrasında vatandaş seçim öncesi verilen sözlerin yerine getirileceği ve hayatında bir rahatlama olacağını beklerken ardı arkası kesilmeyen zamlarla karşı karşıya kalmıştı.

Bütün bu olup bitenlerin çözüm yeri olan TBMM’nin daha fazla inisiyatif alacağı beklenirken birden bire TBMM’nin ekim ayına kadar tatile girmesi herkesi kara kara düşünmeye sevk etti.

Aslında 2018 yılından itibaren başlayan ve bugüne kadar gelen sürece bakıldığında TBMM’nin şu anki işlevsizliğinin göz göre göre yada güle oynaya kapımıza dayandığını net bir şekilde söylememiz ve kabul etmemiz gerekiyor.

Parlamenter sistemde başbakan ve bakanlar bilindiği gibi TBMM’de seçilen ve iktidar olan partinin milletvekilleri arasından seçiliyordu, 2018 yılında “merhaba” dediğimiz Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde önce Başbakanlık makamı ortadan kaldırıldı.

Yine aynı sistem gereği bakanlar TBMM’de seçilen milletvekilleri arasından değil parlamento dışından Cumhurbaşkanı tarafından atama yolu ile gerçekleştirilmeye başlandı.

Parlamenter sistemde İlgili bakan-Başbakan ve Cumhurbaşkanı üçlemesi ile ataması yapılan üst düzey bürokratlarda yine TBMM’ye ihtiyaç kalmadan bir gece yarısı kararnamesi ile Cumhurbaşkanı tarafından yapılmaya başlandı.

Siyaset bu şekilde çok değil beş yıl içerisinde bambaşka bir noktaya gidince ve parlamenter sistemi savunan siyasi partilerin oluşturduğu “Millet İttifakına” mensup siyasi partilerde seçimi kaybedince seçilen 600 milletvekili de TBMM ile birlikte sıfır etkisiz durumda kaldı.

Parlamenter sistem varken  belediye başkanlığından, son derece büyük bir sanayi kuruluşundaki en üst düzey yöneticilikten, etkinliği ve bütçesi pek çok bakanlıktan daha büyük bir genel müdürlükten sonra seçilip TBMM’ye giden birde bütün bunların üzerine muhalefette kalan milletvekillerinin tamamı çok büyük hayal kırıklığı yaşıyordu.

Şu sıra sadece muhalefete değil iktidara mensup milletvekilleri de TBMM’nin işlevsizliği yüzünden ne yapacaklarını şaşırmış durumdalar,

Sadece yüksek maaş almak için milletvekilli olmak istemeyen kim varsa şu sıra “yetkisizlik” dolaysı ile “biz neden milletvekili olduk.?” sorusuna cevap arıyorlar.

Yukarıda da belirttiğimiz gibi son beş yıl içerisinde gözlerimizin önünde Türkiye bir sistemden başka bir sisteme doğru geçti, Geçilen bu sistemin ne kadar faydalı yada ne kadar zararlı olduğu konusu bir tarafa yeni sisteme ayak uyduramayanların uğradıkları şaşkınlık ve hayal kırıklığı henüz geçmiş değil.

Bu yüzden olsa gerek şu an TBMM’de bulunan ve mutsuz oldukları her hallerinden memnun olan milletvekilleri rotalarını 2024 yılının mart ayında yapılacak yerel seçime çevirmiş durumdalar.

Allah için haksız oldukları da söylenemez..