Sanıyoruz üzerinden en az 25 yıl geçmiştir.

Sabah saatlerinde evden çıktık aracı çalıştırdık marşa bastık yaklaşık yüz metre gitmiştik ti dışarıdan “küt “diye bir ses duyunca zaten 20-25 kilometre hızda seyreden aracı yolun kenarına çekip aşağıya indik.

Aracın ön tarafına ilerleyince yerde bizim çarptığımız bir köpeğin çırpındığına şahit olduk.

O an bir dakika bile beklemeden köpeği kucağımıza aldık bir taraftan titreyen hayvana ellerimizle masaj yaparken bir taraftan da ağzına suni teneffüs yapmaya başladık.

Yaklaşık 3 dakikalık kendimize göre bir tedavi süreci sürüyordu ki hayvanın iyiden iyiye canlandığına şahit olduk, Köpeği yere bıraktık artık iyiden iyiye kendine gelen hayvan koşarak yanımızdan ayrıldı.

Biz henüz başımıza gelen şaşkınlığı atlatamamışken ikinci bir hadiseye de dakikalar içerisinde şahit olduk.

Köpek bizim yanımızdan ayrıldıktan hemen sonra arkamızda bulunan bir araçtan elinde tüfek bulunan bir vatandaş araçtan inip yanımıza geldi.

Elinde tüfekle yanımıza gelen 60 yaşlarında bir vatandaş ismimizi sorduktan ve öğrendikten sonra “-Yüksel bey bu köpek yaklaşık beş yıldır bizimle birlikte artık evin bir ferdi oldu, Biraz önce evden birlikte çıktık, benden tasmayı kurtarınca bir anda koşup senin aracın altına girdi, o an dünyam başıma yıkıldı, Sen köpeği kucağına alınca arkada durup olup biteni izlemeye başladım, Sen köpeği kucağına alıp kurtarmaya çalıştın ya o aşamadan sonra hayvan ölseydi de yine senin yanına gelip “helal olsun” diyecektim ancak sen köpeğe vurduktan sonra yola devam edip gitseydin inan bana seni takip edip vuracaktım, Hayatını kurtardın” dediğinde kendisine “Vallahi bugün köpeğin hayatını kurtarıyorum  diye uğraşırken aslında kendi canımızı kurtarmak için çaba gösteriyormuşuz” dedik ve olay yerinden ayrıldık.

Biz o gün aracımızın altında kalan köpeğin hayatta kalmak adına kendisi ile birlikte verdiğimiz mücadeleye şahit olunca dünyanın yalnız bizim değil tüm canlıların olduğuna kanaat getirdik.

Dün öğlen saatlerinde Türkiye, Gebze belediyesinin hayvan barınağında katledilen kedi ve köpeklerin durumuna ağladı, Hayvanları katledenlere lanet etti, ağladı, sızladı, dizlerini dövdü.

Türkiye’de sokak köpekleri, sokak kedileri diye bir gerçek var bunlara hiç birimizin bir şey diyeceği yok ancak sayıları istenilen sayıda fazla olan sokak hayvanlarını öldürmek gibi aşağılık bir çözümünde derde derman olmayacağını hepimiz biliyoruz.

Gebze ve Gebze belediyesi artık dünya durdukça söz konusu hayvan katliamı ile anılacak.

Hayvan barınağındaki bu katliamı haber aldıktan sonra oraya koşan hayvan severler zehirlendikten sonra çöp poşetine konulup çöp bidonlarına atılan ancak oradan çıkarıldıkları anda bile titredikleri götürülünce henüz zehirlendikleri ortaya çıkmış oldu.

Türkiye Gebze’de olup bitenleri gözyaşları ve nefret içerisinde seyrederken akşam saat 17.00 sıralarında Gebze belediye başkanı Zinnur Büyükgöz imzalı ne işe yaradığı belli olmayan aşağıdaki açıklama kamuoyu ile paylaşıldı.

“Cansız Sokak Hayvanı Görüntülerini Takiben İlgili ve Yetkililer Açığa Alındı

 

Ölmüş sokak hayvanlarıyla ilgili basın ve sosyal medyada dolaşıma sokulan görüntüler üzerine ivedilikle harekete geçilmiştir.

Kamuoyuna yansıyan cansız sokak hayvanı görselleri:

Balçık Barınma alanımız ve sokaklarımızdan ekiplerimizin cansız olarak topladığı 16 sokak köpeği, Gebze’de meydana gelen trafik kazaları sonucu yaşamını kaybeden 3 köpek ve kendi sağlık sorunları nedeniyle kurtarılamayan 10 köpeğe aittir.

Aynı zamanda görüntülere yansıyan kedilerden 9 tanesi sokaklarımızdan çeşitli sebeplerle ölmüş olarak toplanan, 4 tanesi trafik kazası ile ölen ve 2 adet tedaviye cevap vermeyerek ölen kedilere aittir.

Bu can kayıplarının tutanakları ilgili birimlere teslim edilmiştir. 

Gebze bölgesinde kedi ve köpeklerden oluşan yaklaşık 10.000 sokak hayvanı yaşamaktadır. Gebze Belediyesi Veteriner Müdürlüğü rutin çalışmaları ve vatandaş bildirimleri doğrultusunda sokak hayvanlarının sağlıklı yaşaması, yaşamsal bir sorun oluşturmaması için çalışmaktadır.  Şehir merkezi ve otoyollardan uzakta Balçık bölgesinde oluşturduğumuz Barınma ve Beslenme Merkezi bu amaçla hizmet vermektedir. Bu bölgede 4000 köpek Belediyemiz ve hayvan severlerin işbirliği ile yaşamakta, yaşatılmaktadır.

 

Ölmüş sokak hayvanlarıyla ilgili görüntüler kurumumuz tarafından kabul edilemez olarak değerlendirilmektedir. Konuyla ilgili soruşturma açılmıştır. İlgililer soruşturma tamamlanıncaya kadar açığa alınmıştır. Ayrıca Gebze Belediye Başkanlığımızın müracaatı ile Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı da görüntülerle ilgili soruşturma başlatmıştır.

 

Kamuoyuna saygılarımızla.”

Gebze belediye başkanı Zinnur Büyükgöz’ün bu açıklamasının sosyal medyada yer almasından sonra toplanan Gebze belediyesindeki yetkililer “Başımız belada başkanın paylaştığı bu açıklamayı belediyedeki herkes paylaşsın” kararını almış olmalılar ki başta meclis üyeleri ve birim müdürleri arka arkaya “kendilerinin bile inanmadıkları” bu açıklamayı peş peşe paylaşmaya başladılar.

Kim ne açıklarsa açıklasın, kim ne paylaşırsa paylaşsın ilaçlarla zehirlenip çöp poşetlerine sarıldıktan sonra çöp konteynerlerine atılan ve oradan hayvan severler tarafından çıkarıldıkları dakikalarda can veren ve tir tir titreyen hayvanların görüntüsü hafızalardan asla silinmeyecek.

-Bu kararı alanlar

-Talimatı verenler

-Talimatı yerine getirenler

Geceleri nasıl uyuyacaklar, yaşadıkları zaman zarfında yaptıkları bu katliamı vicdanlarında nasıl aklayacaklar.?

Çok merak ediyoruz.

Kuşu ölen bir çocuğa başsağlığı vermeye giden bir peygamberin ümmeti ağızsız, dilsiz, savunmasız, sadece karnını doyurmaya çalışan sevgiye şefkate muhtaç hayvanları zehirlemekten geri durmuyorlar.

Batsın sizin insanlığınız.