Günlük yazı yazmanın zorlukları var.

Her gün akşam olduğunda ertesi günün yazısını yazmak adına bilgisayar başında geçildiğinde “acaba gündem ile ilgili ne yazsam?” sorusuna cevap bulmak cevap bulduktan sonra da bilgisayarın tuşlarına dokunmak zorundasınız.

Günlük yazı yazmanın zorluğu olduğu kadar geri dönüşlerin anlık olması söz konusu bu zorluğu bir noktadan sonra kolay kılıyor.

Türkiye gibi gündemin nerede ise her saat değiştiği bir ülkede bazen günlük yazmanın bile derde derman olmadığı da bilinen bir gerçek.

Günlük yazı yazmanın bir faydası da ele aldığınız bir konu ile ilgili okuyucuların yada takipçilerin verdikleri reaksiyonların, tepkilerin anlık olarak köşe yazarına dolayısı ile ilgilileri ulaşmasıdır.

Bu sütunlarda “Bayramlarda trafik kazası” başlığı altında bir makale yazmış devamında da “Acaba dokuz günlük uzun süreli bir tatilin meydana gelen trafik kazalarında etkisi olabilir mi, Vatandaş bu dokuz günlük tatile olumlu bakıyor mu?” şeklinde bir soru yöneltmiştik.

Bu yazımızın ardından elektronik postamıza yüzlerce yorum düştü.

Tahmin edilebileceği gibi yorumların nerede ise tamamı tatil beldelerinde yaşayan vatandaşlarımızdan.

Ekonomik durumu iyi olan kitle yine bu sütunlarda belirttiğimiz gibi anne-baba ve yakın akrabalarını ziyaretlerinin dışında dokuz günlük tatil için tercih etmek için Akdeniz ve Ege bölgeleri dışında fazla bir alternatifleri de yok gibi.

Elektronik posta adresimize önce yorum gönderen sonra da bizi arayan Ege bölgesinde yaşayan bir vatandaşımız “ Osmangazi köprüsünün faaliyete başlamasından sonra özelikle Marmara bölgesinden bizim Ege’ye daha fazla bir ziyaretçi sirkülasyonu olduğunu söyleyebiliriz, Dolaşımda olan vatandaşlarımızın artması ancak tatil alternatiflerinin az olması sebebi ile işin doğrusu özellikle Ege bölgesinin sahil semtlerinde yaşayanlar olarak inanın dokuz günlük tatil boyunca biz evimizden dışarıya çıkmakta zorlanıyoruz, araç parkları dolu, restaurantlar dolu, konaklama yerleri dolu, sokaklarda bırakın araç ile yürümek için bile yol kalmıyor” diye şikayetini sıraladı.

Üstüne üstlük birde dokuz gün gibi uzun süreli tatillerde giderken konaklama alanlarına ulaşabilmek dönerken de köprü ve otoyol trafiğine takılmamak için acele eden sürücüler yüzünden meydana gelen trafik kazalarında hayatını kaybeden, yaranan vatandaşlarımızı düşünce işin vahameti daha fazla ortaya çıkmış oluyor.

Biz şartlar ne olursa olsun iyi yönetildiğinde turizmin Türk ekonomisin amiral gemisi olduğunu savunanların başında geliyoruz.

Ancak Türkiye gibi dört mevsimin harika bir şekilde yaşandığı bir ülkede işi getirip Ramazan ve Kurban bayramlarındaki dokuz günlük tatile bağlamanın da son derece yanlış olduğunu düşünüyoruz.

Dokuz günlük tatilde konaklama yerleri doluyor.

Buna bir diyeceğimiz yok.

Ancak artık yavaş yavaş dokuz günlük tatilin yani ayın boş geçen üçte birlik zamanının ülke ekonomisine olan eksi maliyetinin de artık daha yüksek bir ifade ile seslendirilmesi gerektiğine inanıyoruz.

Fayda-maliyet denilen bir söylem var.

Her şey siyaset değil.