Şimdi size fizik parçalamayacağım,gayet anlaşılır bir dilde size bir düşünceden bahsedeceğim.

Maddenin en küçük parçacığını incelemişler ve ışık sicimleri keşfetmişler.

Yani aslında herşey ışık sicimleriyle birbirine bağlı ve atomlardan oluşuyor.

Evren o kadar geniş ki evrenin dahi başka bir evrenin atomu olabileceğine dair de fikirler var.Birbirinden doğan sayısız evren.

Paralel evrene göre ise sizden sayısız denebilecek kadar çok başka evrenlerde nüks eden siz var.

Tüm bu evrenlerde başka başka olasılıkları yaşayan sizler.

Peki bir evrendeki varlığımız son bulduğunda sizin dünyadaki bir anınızda aslında verilmiş sadakanız olduğunu ve ölümü alt ettiğinizi,bu paralel evren bolluğunun aslında bizim gayb diye geçen bilinmeyen ve çeşitli ihtimallerin olduğu yer diye bildiğimiz geniş alemin keşfi olabileceği hiç aklınıza geldi mi?

Bu arada bu paralel evrenler biribirinden bağımsız olamaz;tüm bu verilere dayanarak, ışık dalgalanmaları saçan bir küre gibi varlık bulan ve sayısız ihtimalin yaşandığı paralel evrenlerden yani bu ihtimallerden birinin varlığı son bulduğunda kara delik tarafından yutulan bir sistemden bahsediyoruz.

Sizce ömrümüz o ışık dalgalarında var olan benliklerimizden kaç tanesinin yok olmasıyla ya da kaç tanesinin yeni dalga boyutu olarak var olmasıyla nasıl şekil alıyor?

Son olarak ; bir yıldız kaydığında neden bir insan öldü derler ki bir paralel evrendeki  varlığı mı son buluyor ?