Mevcut yükümlülüklerini yerine getirmekte zorlanan hükumetler genellikle kemer sıkma politikalarını kullanırlar. Kemer sıkma politikaları ekonominin gelirlerini harcamalara yaklaştırarak bütçe açığını azaltmayı amaçlıyor.
Zam üstüne zam ve ağır vergiler.
Bir hayli zamandır ekonomi freni patlamış bir araç gibi gitmekte , daha ne kadar bu zam döngüsünü sürdüreceğiz ; maaşa zam piyasaya zam.
Kaynak yokluğunda kemer sıkma politikası bile değil bu, sadece dengeyi bozmadan bir ilerleyiş içine girmek.
Nedir bu ilerleyiş paranın değerinin azaldığı , alım gücünün düştüğü bir ekonomik kriz.
Eski ekonomi Türkiye’sine geri döndük.
Enflasyon gerçekten düşüş sağladı mı?
Tabi ki hayır!Bu bir hesaplar arası bakış açısı farklılığıdır.
Asgari ücret bugün 22 bin Tl şeklinde bir rakam olup durumun ehemmiyeti ortadadır ve halkın cok büyük bir darboğazdan geçtiği açıktır.
Bu darboğazdan çıkmanın yolu nedir?
Uygulanan politikanın ekonomik anlamda önemsiz kaldığını görüyoruz; nitekim büyüme yok .
Faiz oranları, harcamaların büyüme odaklı olması , tasarruf yapılması gibi kriterlere benzer şekillerle düzeltilmesi ile gerçekleşmesi beklenen ekonomik atılım , aslında kaynak yaratmakla çözülebilinecek bir sorun halindedir.
Bu kaynağın nereden ve ne şekilde yaratılacağı Fed gibi alternatifleri aşmış olabilir.
Kaynak yaratmak için gerekli planlama ve programlar bu kadar zor mu bilinmez ama bu kadar har vurup harman savuran bir sistem varken zor gibi gözüküyor.
Bu darboğazdan çımanın tek yolu kaynak yaratmak! Yatırım ve istihdamdan bahsedemiyorum ;
Öce kaynak!