SP İl başkanı Zafer Mutlu'nun yaptığı konuşma şu şekilde:

Değerli basın mensupları;
Siyonist İsrail tarafından Gazze’de uygulan modern tarihin gördüğü en büyük soykırım tam 467 gün sürdü. Katil İsrail; kadın, çocuk, yaşlı demeden tüm uluslararası hukuku yok sayarak 50 binin üzerinde Gazzeli mazlumu katletti. Tüm dünyanın gözleri önünde yaşanan bu soykırımda hastaneler, okullar ve ibadethaneler hedef alındı. Gazze’de binalar yıkıldıkça insanlığın temel değerleri de yıkıldı. Gazzeli mazlumlarla beraber vicdan da öldü. Atılan her bombada Batı’nın demokrasi, insan hakları, hukuk vb kavramları da yerle yeksan oldu. Nazileri aratmayan İsrail’in terörist askerleri, Hitler’i aratmayan katil Netanyahu’nun emri ve emperyalistlerin desteği ile Gazze’yi adeta rehin aldı. İnsanların en temel
hak ve hürriyetleri bile yok sayıldı. Hastanelere sığınanlara ölüm yağdırıldı. Yüz binlerce mazlum açlık, susuzluk ve soğukla sınandı. En sonunda ise yerlerinden, yurtlarından göçe maruz kaldılar.

Bütün bunlar olup biterken Türkiye başta olmak üzere bölge ülkeleri ve
dünya ülkelerinin çoğu, ya sessizliği ya da suya sabuna dokunmayan
kınamaları tercih etti. Devekuşu Paradoksu ile çözüm bulunacağı
zannedilmiş, maalesef soykırım görmezden gelinmiştir.

Değerli basın mensupları, bugün gelinen noktada Gazze’nin neredeyse üçte
ikisi yerle yeksan olmuştur. 50 bin insan katledilmiştir ve bunların bir
kısmı enkaz altından çıkarılamamıştır. 100 binin üzerinde yaralı mazlum
kardeşimiz vardır.

Bu rakamlar ve tüm dünyaya yansıyanlar yaşananların apaçık soykırım
olduğunu göstermektedir. Birleşmiş Milletler’in yaptığı soykırım tanımına
göre belli bir etnik, dini veya siyasi gruba uygulanan saldırılar ve

katliamlar soykırım olarak nitelendirilmektedir. Gazze’de bütün bunların
hepsini işlendiğine tüm dünya şahittir.

Yine Birleşmiş Milletler’e göre bir grubu ortadan kaldırmak ya da yaşam
şartlarını zorla değiştirmeye çalışmak da soykırım suçları arasında
görülmektedir.

İşte bu noktada son günlerde yaşanan gelişmelere değinmek istiyoruz.
Uluslararası mahkemeler tarafından soykırım suçu işlediği tescillenen katil
Netanyahu’nun ABD’ye yaptığı ziyaret ve ardından Trump’la düzenlenen
basın toplantısı, kanlı planların şekil değiştirdiğini göstermiştir. Dünyayı
ABD’nin oyun sahası olarak gören ABD Başkanı Trump, söz konusu
toplantıda bir kez daha Gazze’nin insansızlaştırılmasına değinmiştir.

Bu plana göre Gazzeliler, Ürdün ya da Mısır’a sürgün edilecektir.
Gitmezlerse ABD Gazze’ye asker gönderecektir. Yani deniyor ki biz
mücahitleri yenemedik, bütün vahşete rağmen Gazze’yi teslim alamadık,
meydanda kaybettik ama masada kazanacağız.

And olsun ki, havadan, karadan ve denizden kuşattığınız, yok etmeye
çalıştığınız, tüm suçlara rağmen zafer ilan edemediğiniz Gazze, masada da
size teslim olmayacaktır. Gazze ne meydanda ne de masada işgale teslim
olmayacaktır.

Hadsizce yapılan bu açıklamayı kınıyoruz. Gazze’nin geleceğine şerh
düşmek isteyenlere şunu bir kez daha söylüyoruz; Gazze’nin geleceğine
sadece ve sadece Gazzeliler karar verecektir.

CHP’li Nail Çiler : TÜBİTAK çürüyor, Liyakat yerine sadakat getiriliyor CHP’li Nail Çiler : TÜBİTAK çürüyor, Liyakat yerine sadakat getiriliyor

Yaşanan tüm zulme, dökülen kana, verilen on binlerce cana rağmen tarihe
geçecek bir mücadele ile direnen ve Gazze’yi terk etmeyen mazlumlar;
okyanus ötesinden birileri istiyor diye şehit kanları ile sulanmış Gazze’yi
teslim etmeyecektir.

Emperyalizmin meydanda kaybeden siyonistlere Gazze’yi altın tepside
sunmak istediğinin farkındayız. Barış, özgürlük, demokrasi, insan hakları
gibi kavramların içini boşaltanlar şimdi de Gazze’nin içini boşaltmayı
planlıyorlar. Milli Görüşçüler olarak 56 yıldır mücadele ettiğimiz bu azılı
düşmanın niyetlerinin ne olduğunu bilecek kadar bilince ve ferasete sahibiz.

Bizler tüm insani değerlerin tepetaklak edildiği, uluslararası hukukun
sadece kağıtlarda cümlelerden ibaret kaldığı bu çetin şartlarda işgalin
karşısında, Gazzeli mazlumların yanındayız. Saadet Partisi olarak bu
duruşumuzdan asla ve kat’a taviz vermeyeceğiz. Gazze’nin, kanlı kentsel
dönüşüm projelerinize ihtiyacı yoktur.

İktidara ve bölge ülkelerine sesleniyoruz; artık cesur olma zamanıdır.
Türkiye başta olmak üzere her ülke ve her lider, Trump’ın yaptığı
açıklamalara karşı net bir tavır göstermelidir.

Herkese çağrımız;
Kanlı îmara,
Zalim mimara,
Sınır tanımayan pervasızlığa,
İnsan haklarını hiçe sayan haksızlığa,
En çok yaralayan da bu duyarsızlığa
DUR DE!

Unutulmamalıdır ki Gazze bölgemizin kalbi, emperyalizme ve siyonizme
karşı en muhkem kalemizdir. Bu kalenin burçlarında zalimin bayrağı
dalgalanmasın diye sayısız mazlumun kanı toprağa aktı. Bölge ülkeleri de
artık üzerine düşeni yapmalı ve Gazze’yi bir kurşun atmadan teslim almak
isteyen bu zihniyete karşı dik durmalıdır. Bu kalenin burçları, inancın,
vicdanın, kahramanlığın ve insanlığın burçlarıdır. Bu burçlar düşerse
atılacak kurşun Ankara’ya, Cidde’ye, Kahire’ye, İslamabad’a düşer.

Biz diyoruz ki; bu topraklara ait olmayanların yayınladıkları deklarasyonla
buraya işgalci olarak gelenler ve okyanus ötesinden ses yükseltenler Gazze
hakkında söz söyleme hakkına sahip değildir. Bir kez daha söylüyoruz,
Gazze Gazzelilerindir. Israrla söylüyoruz Gazze Gazzelilerindir. Canını
veren on binlerce kahramanın ve mazlumun inancı ve cesaretiyle
söylüyoruz; Gazze Gazzelilerindir.

Katılımlarınızdan dolayı hepinize teşekkür ediyoruz….