Son birkaç yıldır gündem olan “Yerli Otomobil” süreci Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Gebze/Muallimköy’de bulunan Bilişim vadisindeki aracın üzerindeki örtüyü kaldırması ile yeni bir mecraya doğru ilerlemeye başladı.

Günümüz dünyasında ülkelerin ürettiği hangi ürünün yerli hangi ürünün “gayri milli” olduğu ile ilgili milyonlarca olumlu bir o kadarda olumsuz tarif yapılabilir, bütün dünyanın içi içe girdiği, insan oğlunun ihtiyacı olan ürünlerini kullanmaya başladığında hangi ülkenin malı olduğundan çok onu nasıl ve hangi şartlarda edineceği ile ilgilidir.

Bundan yıllar önce bilindiği gibi otomobil orta sınıftan çok ekonomik durumu daha iyi olan insanların kapısının önünde bulunan cihazlardı, ancak son 20 yıldır, araç markalarının çoğalması, hemen her sınıfa mensup insanların da alabileceği otomobillerinde ortaya çıkması ile bir evde birden fazla otomobil konuşlanmaya başladı.

Bugün dünyanın pek çok ülkesinde sayısını unuttuğumuz kadar araba markası ve o markalarında pek çok modeli var, Son tüketici kendisi yada aile fertleri için alacağı araç için günlerce fiyat araştırması yapıyor, aracın dayanıklılığını test ediyor, satış sonrası servisin olup olmadığı ile ilgili piyasa araştırması yapmaktan bir an bile geri durmuyor.

Dünyanın pek çok ülkesinde üretilen ve marka tanınırlığı dolayısı ile artık akrabamız gibi olan otomobillerin arasına girecek  markaları üretmek, ürettikten sonrada bu otomobilleri dünyanın bütün ülkelerine satmak bir Türk Milliyetçisi olarak en çok bizim hoşumuza gider.

Normal şartlarda Bursa olmak üzere pek çok şehrimizde zaten araç üretiyoruz, Her ne kadar markası bizim olmasa da dünyanın pek çok ülkesine mensup otomobillerin montajının bu şehirlerimizdeki fabrikalarda yapılması, ondan sonra da bu otomobillerin yan sanayi ürünlerinin hiç durmadan üretilmesi bizim zaten otomobil üretimine antremanlı olduğumuzu gösteriyor.

Şu sıralarda bir taraf “Türkiye yerli otomobilde düğmeye bastı birkaç yıl sonra dünya devi olacak” derken diğer bir taraf “ Yerli otomobil yok, biz yine işin montaj tarafındayız” söyleminde bulunuyor.

Bizim hayat felsefemiz oldum olası hayata “Bardağın dolu tarafından” bakmayı noktasındadır, Şartlar ne olursa olsun atılan küçük bir adımın sonraki çok büyük adımların habercisi olduğunu, ilk adımı atmadan sonraki adımlara sıra gelmeyeceğini de söyler dururuz.

Dolayısı ile Gebze Bilişim vadisinde tanıtılan yerli otomobilin bundan sonraki adımlar için iyi bir başlangıç olduğunu düşünüyoruz, Yıllar yılı otomobili montaj olsa bile üreten firmaların bir araya geldiği bir konsorsiyumun bundan sonrası içinde meseleye daha ciddi bir şekilde sahip olmalarını gerektirecektir.

Bir kez daha belirtiyoruz, Dünya artık küçüldü, Otomobil markaları muhteşem reklamlar dolayısı ile artık hayatımızın ayrılmaz bir parçası oldu, Otomobil firmaları ile birlikte pek sahada üretim yapan holdingler müşteri sadakati noktasında olağan üstü bir çaba göstererek araçlarını kullananların başka bir markaya yönetmelerini engellemeye çalışıyorlar.

Her ne olursa olsun biz yerli otomobil ile ilgili atılan ilk adımı çok önemsiyoruz, Başlatılan bu hamle her türlü siyasetten uzak, sadece Türkiye’nin dışarıya verdiği milyarlarca dolarlık dövizi yurt içinde bırakacak, döviz akışını dışarıdan içeriye yönlendirecek angajmanların hayata geçirilmesi moral değerlerimizin yükselmesine de vesile olacaktır.

Emeği geçenlere teşekkür ediyoruz.