Tarih Nisan ayının 20’sini gösteriyor, ancak dışarıda kar soğu var Gebze’de.. Poyraz rüzgarı yaman esiyor ve ısırıyor…
Gebzeliler bu soğuk havada evlerinde veya gittikleri yerlerde pek soğua çıkmaz iken, mecburen cenazesi olanlar ise cami avlularında titireşip durdular bugün…
Elbette ölüm var adı üstünde…
Ne demiş şiirinde Behçet Aysan, “ Beyaz bir gemidir ölüm…”
Ve devam etmiş:
sen bu şiiri okurken
ben belki başka bir şehirde
olurum
kötü geçen bir güzü
ve umutsuz bir aşkı anlatan
rüzgarla savrulan
kağıt parçalarına
yazılmış
dağıtılmamış
bildiriler gibi
uzun bir yolculuğa hazırlanan
yalnız bir yolculuğa.
çünkü beyaz bir gemidir ölüm
siyah denizlerin hep
çağırdığı
batık bir gemi
sönmüş yıldızlar gibidir
yitik adreslere benzer
ölüm…
yanık otlar gibi
sen bu şiiri okurken
ben belki başka bir şehirde
ölürüm..
***
Dışarıda kasvetli ve soğuk bir hava hakim iken,
Bu arada ülke gündemi yavaş yavaş seçim modundan sıyrılmaya uğraşırken, seçimin yerini elbette geçim derdi almış vaziyette…
Anneler, hanımlar, evleredeki hanım kardeeşlerimiz tencerede bir şeyller kaynatmaya uğraşıyorlar ki şimdilik durum biraz nafile…
Pazara gittim…
Domatesi gözüme kestirdiim bu kez alamak için. Yanaştım tezgaha..
Tabi Pazarda sıkıntı... Kilosu 10 lira olan domatesten alayım dedim. Pazarcı kardeşimiz, “ kaç kilo” diye sordu.. Baktım ona... O da bana baktı. Domates de orda yerinde kaldı…
Durum şimdilik bu…
Hava soğuk ve kasvetli…
Pazarlar ıssız, sadece pazarcı esnafı üşüyor, pahalı etiketlerin arkasında…
Haftabaşı hava ne olur ülkemde?
Umutsuz yaşanmaz elbette…
Ne demiş Metin Altıok:
“Yarın farklıdır bugünden,
Adı değişir hiç olmazsa.
Kara bir suyu
Geçiyoruz şimdilerde
Basarak yosunlu taşlara.
Sen bugünden yarına
Birazcık umut sakla.”
İyi hafta sonları diliyorum…
HEPİNİZ SAĞLICAKLA KALIN!