Ya Evde Yoksan..

Sabah saatlerinde telefonumuz çaldı, Çok sevdiğimiz güvenlik görevlisi bir bürokrat dostumuz “Yüksel  abim yazılarını soluksuz okuyorum, son yazını okurken aklıma geldi bana göre sokağa çıkma yasağının olduğu şu günlerde en güzel  eser sanatçı Orhan Gencabay’ın 

“Aşkınla ne garip hallere düştüm/

Her şeyim tamam da bir sendin noksan/

Yağmur yaş demeden yollara düştüm/

İçim ürperiyor ya evde yoksan/

Ya yolu kaybettim ya ben kayboldum/

Ne olur bir yerden karşıma çıksan/

Tepeden tırnağa sırılsıklam oldum/

İçim ürperiyor ya evde yoksan”

sözleri ile başlayan “Ya Evde Yoksan” şarkısı, Koronavirüs salgını dolayısı ile Evde kalmamak adına her yolu deneyen vatandaşlarımızı “ne yapıyor” diye kontrol ederken evlerinde olup olmadıkları  ile ilgili vallahi bu şarkıyı artık ezberledik” dediğinde vatandaşımızın kendi sağlığını riske atmak adına eve girmemek  için ne büyük çaba gösterdiğini de az çok anlamış olduk.

Bütün dünyayı etkisi altına alan Koronavirüs salgınının önlenmesi adına var olan tüm ülkelerin pek çoğunda olduğu gibi güvenlik güçleri önceleri vatandaşlarımıza “ Lütfen sağlığınız için evde kalın” şeklinde ricada bulundular.

Bu çağrın vatandaş nezdinde bir karşılık görmediği fark edilince yerel yönetimler haklı olarak kent meydanlarında vatandaşların daha çok buluştukları, bir araya geldikleri yerlerdeki oturma gruplarını sökmek ve kaldırmak zorunda kaldılar.

Bu önlemde kafi gelmeyince daha doğusu salgından kurtulmak adına “rica ve minnet” ifadelerinin bir anlam ifade etmediği görülünce mecburen ricadan emir vermeye doğru bir süreç başladı.

Uzunca bir süredir hafta sonları sokağa çıkma yasağı uygulanıyor, havalarında olabildğince soğuk uzun zamandır beklediğimiz kar yağışı aralıksız devam ediyor, özellikle hafta sonları vatandaş kendisini dışarıya vurma imkanı da kalmayınca Cuma gecesi 21.00 ile Pazartesi sabah saatleri  arasında uygulanan sokağa çıkma yasağının da derde derman olduğu çok kısa bir zamanda anlaşılmış oldu.

Bu kadar güvenlik önlemine ve uygulanan para cezasına rağmen görüldüğü gibi vatandaş hiçbir kaide-kural tanımaksızın evde durmuyor, birkaç kişilik gruplar halinde sokağa çıkma yasağı olmasına rağmen evden çıkıp mangal yapmaya gidenler, hacim olarak biraz büyükçe binaları kumarhaneye çevirip 7/24 kumar oynayanlar her tür tehlikeye rağmen kalabalık bir şekilde  kayak merkezlerinde kayak yapan yüzlerce örnek görüyoruz.

Güvenlik güçleri zamanlarının büyük bir bölümünü bu tür kural tanımaz kişi yada kişilerin peşine düşmekle evde kalıp kalmadıklarını kontrol etmekle geçiriyorlar,

Sadece kendisinin değil yüzlerce kişinin de hayatını karartmaktan çekinmeyen bu insanları yukarıda da belirttiğimiz gibi hiçbir güç evde durduramıyor.

Koronavirüs salgını önlemenin çözümünün insanların birbirleri ile temas etmemesi olduğunun bilinmesine rağmen bu kuralı çiğneyen ve her seferinde “bana bir şey olmaz” diye kendisini savunduğunu sanan bu tür insanlara daha nasıl bir ceza uygulanacak , doğrusu merak ediyoruz.

Bütün dünya çağın en büyük hastalığı ile mücadele ediyor, bu ülkelerin pek çoğunda uzun süreli sokağa çıkma yasakları da eksiksiz devam ediyor, sokağa çıkmayan ülkeler bu savaştan galibiyetle çıkarken kural tanımayanların yaşadığı ülkelerde çok daha fazla can kayıpları yaşanıyor.

Böylesi bir süreçte güvenlik güçlerimizin de “Ya evde yoksan” şarkısını marş gibi ezberlemelerine de şaşırmamak lazım, kendi sağlıklarını, kendi canlarını hiçe sayarak vatandaşı ikaz etmeye çalışan buna rağmen sonuç alamayan güvenlik güçlerimize gerçekten Allah yardım etsin.

Zira bu kural tanımazların Allahtan korkusu kuldan utanması yok.