31 Mart tarihinde yapılacak yerel seçim için siyasi partiler bir taraftan adaylarını açıklıyor diğer taraftan da adayları henüz belli olmayan ilçeler için “kazanacak aday” arayışlarını sürdürüyorlar.
Belediye başkan adaylıkları netleşen isimler yanlarına aldıkları çalışma ekipleri ile birlikte sabahın erken saatlerinden gece yarılarına kadar oradan oraya koşturup meramlarını anlatmaya çaba gösteriyorlar.
Anadolu’nun pek çok yerleşim merkezinde aday olanlar için fazla bir sorun yok zira söz konusu yerleşim merkezlerinde orada doğup orada büyüyen ve hayatlarının kalan bölümünü orada geçirecek olanlar bulunduğu için aday bilinen tabir ile o bölgedeki seçmeni “yedisinden yetmişine kadar “tanımakta herhangi bir zorluk yaşamıyor.
Geçtiğimiz seçim dönemlerinden birinde İstanbul’un Beşiktaş ilçesinden belediye başkan adayı olan bir arkadaşımız vardı, bir ara kendisine “-Seçim çalışmaları nasıl gidiyor seçmen ile irtibat kurabiliyormusun.?” diye sormuştuk.
Belediye başkan adayı arkadaşımız bu soru üzerine “-Abi ilk bir hafta Beşiktaş ilçesinde yüzlerce işyerine girdim, binlerce vatandaş ile karşılaştım ancak ikametgahı orada olan bir tek kişi görmedim, karşılaştığım herkes İstanbul’un başka bir semtinde oturuyor sabah iş yapmak için Beşiktaş’a gelip akşam yine ilçeden ayrılıyorlar, bu durumu öğrendiğinde artık gideceğim tek yer ilçe merkezinde var olan emekliler derneği oldu” cevabını vermişti.
Beşiktaş seçmen için mutlaka uç bir örnek ancak 31 Mart tarihinde yapılacak olan yerel seçim öncesi aday olan adayların da çarşı merkezini esas alarak daha geniş bir alanda ziyaret yapmaktan başka bir çareleri de yok.
Söz konusu esnaf biz bildik bileli aynı yerde iş yapıyor, Mevcut STK’larda yerli yerinde, böyle bir durumda adet olduğu gibi adaylarda mecburen o bölgede bulunan esnaf yada STK’ların etrafında dönüp duruyorlar.
Bu sarmalı aslında esnafta biliyor, STK yöneticileri de biliyor, adayların kendileri de.
Nerede son 30 yıldır hiç değişmeyen STK başkanlarının dünya görüşleri ve siyasi fikirleri biline biline başkan adaylarının da “bile bile lades” anlayışı da hiç değişmiyor, zira ziyaret edilecek başka bir kitle kalmadı.
Her ne kadar seçilmek adına yollara düşen adaylar “Bu bir genel seçim değildir, yerel seçimdir ve yerel seçime partiden çok adaya bakılır” deseler de sabah saatlerinde gece yarılarına kadar medyanın her türlüsünün etkisinde kalan seçmen adaylardan çok parti liderlerinin ne dediğine bakarak tercih kullanıyor.
Böyle her geçen gün daralan bir süreçte rekabetin kızışması da son derece normal, Adaylarında yolda-caddede-sokakta gördükleri herkesi seçmenleri görerek kucaklamaları da bir mecburiyet.
Zira işin sonunda beş yıl sürecek belediye başkanlığı makamı var.