Türkiye’de Kadın Olmak..

“Dünyaya getiren onlar

Besleyip büyüten onlar

Baş tacımız, kadınlarımız

Ninniler söyleyen onlar

Sevgiyi öğreten onlar

Kalbimizde onlar

Gönlümüzde onlar

Köylerde yaşayan onlar

Kentlerde çalışan onlar

Kanlarımız, canlarımız onlar

Yemyeşil ormanlar kadar

Karlı dağlar kadar

Yücedir onlar

Masmavi gökyüzü kadar

Toprak kadar ekmek kadar

Kutsaldır onlar

Dertli günümüzde onlar

Her sevincimizde onlar

Arkamızdan onlar

Tek ağlayan onlar”

Sanatçı Neco, 1975 yılında bu eseri seslendirdiğinde biz 15 yaşındaydık, Annemizin henüz hayatta bizden büyük ablamızın ve bizden küçük kız kardeşimizin yanımızda olduğu yetmişli yıllarda her türlü kaygıdan üzüntüden uzak bir hayat sürmenin keyfini çıkartıyorduk.

1975 yılından günümüze 46 yıl geçti, Çocuklar büyüdü, gençler orta yaşlı oldu, o zaman hayatımızın vazgeçilmezi olan büyüklerimiz bu dünyadan ayrıldı, Dünyada, Türkiye’de hemen her alanda yaşanan değişimlerden hepimiz nasibimizi alarak bu günlere kadar geldik.

Aradan geçen 46 yılda olumlu-olumsuz pek çok değişim olmasına rağmen değişmeyen tek hadise “Kadına şiddet” oldu, her gün televizyon kanallarında, gazetelerde ve var olan tüm iletişim araçlarından kadınlarımıza karşı uygulanan şiddeti saniye saniye izlemek zorunda kaldık.

Bu memlekette tanıdığınız tanımadığınız tüm erkek nüfus konuşmaya başlayınca hepsini tam bir centilmen olarak değerlendirirsiniz, böylesi bir noktada ister istemez “-Vay be erkekler bayanlar hakkında ne kadar güzel ifadelerde bulunuyorlar helal olsun” demekten kendimizi alamıyoruz.

Ancak bu düşüncesiniz saatler sonra meydana gelen ve bir türlü bitmeyen kadına şiddet hadiselerini görünce “-madem tüm erkekler bu kadar centilmen öyle ise kadınlara bu kadar kötü davrananlar kimler” sorusuna cevap bulmak adına kafa yoruyoruz.

Kadınlar artık hayatımızın hayatında olmazsa olmazlarımız arasında, kadının annemiz, eşimiz, kızımız, kardeşimiz olması bir tarafa artık ülke kalkınmasının birer manivelası olma yolunda attıkları adımlar hepimize gurur veriyor, keyiflendiriyor.

Kadına şiddetin önlenmesi noktasında erkek çocuğu olan ailelere özelliklede annelere çok büyük görev düşüyor, Annelerin daha okula başlamamış olan erkek çocuklarına bir ömür boyunca kadına el kaldırmaması, şiddet uygulamaması konusunda hemen her saat her dakika nasihat vermeleri gerekmektedir

Her yıl 08 Mart tarihinde kadınlar ile ilgili güzel ifadeler kullanmak, alımlı mesajlar vermek kolay ancak 09 mart tarihinden sonra kullandığımız ifadelere sadık kalıyormuyuz.?

Asıl ona bakmak lazım.

08 Mart kadınlar günü dolayısı ile tüm kadınların önünde saygı ile eğiliyoruz.