İçerisinde bulunduğumuz 2020 yılının mart ayında hayatımıza giren Korona salgınından kurtulmak adına o gün bu gündür yapılan tüm uyarıları hiç birisini dikkate almadığımızdan olsa gerek şu an tüm Türkiye’yi saran daha büyük bir salgın ile karşı karşıya kalmış durumdayız.
Hatırlayan okuyucularımız vardır Kurban bayramı öncesi Sağlık kurulunun gece gündüz demeden “Bayramda eş dost anne baba ziyaretine gitmeyin, bırakın el öpmeyi sarılmayı kesinlikle tokalaşmayın, yaklaşma mesafesini kesinlikle koruyun” şeklindeki uyarılarını maalesef hiç birimiz dinlemedik, kulak asmadık.
Mart-Nisan-Mayıs ayında birbiri üstüne gelen sokağa çıkma ve hafta sonu yasakları dolayısı ile iyiden iyiye bunalan vatandaşlarımız yöneticilerinde önlemleri biraz gevşetmesini fırsat bilerek tatil beldelerine ama ondan daha da önemlisi kurban bayramı dolayısı ile Türkiye’nin dört bir tarafına dağıldılar.
Arada geçen aylar içerisinde başta sağlık kurulu olmak üzere tüm yöneticiler ikinci ve daha acımazsız dalganın Eylül ve ekim ayında beklendiğini söyleseler de bizim için artık yaşam felsefesi haline gelen “Bana bir şey olmaz” söylemi dolayısı ile bu ikazlarda boşa gitti.
Yaz mevsimi güle oynaya geçti, Okulların açılmasına kısa bir süre kaldı, Hemen herkes normalleşme beklerken yurt genelindeki üniversitelerin tamamı “Yüz yüze eğitim yok” şeklinde peş peşe açıklama yapmaya başladılar.
Bugün bir kesim “İlk okullar 21 Eylül tarihinde başlayacak, ancak okul öncesi öğrenciler ve ilkokul birinci sınıf öğrencileri okula gidecek” şeklinde görüş belirtiyor, bir başka kesimde “Henüz bir netlik yok sağlık kurulu kararını tam olarak açıkladı biraz daha bekleyelim” diye düşünüyor.
Var olan tedbirlerin eksik kaldığını gören yöneticiler geçtiğimiz mart ayı sonrası alınan tedbirlerin daha sertini uygulamaya başladılar, Yapılan kontrollerde çok büyük bir çoğunluğun maske takmadığı, 10 kişilik toplu taşıma araçlarında ortalama 30 kişinin yolculuk yaptığı, Düğün ve nikahlarda yasak olmasına rağmen gelin ve damat tarafının halay çekmekten asla geri kalmadıkları ortaya çıktı.
Kurallara uymamak adına burada yüzlerce kuralsızlık sayabilir ancak bunların hiç birimize faydası yok, bizim vatandaşımızın maalesef kurallara uymama var olan kurallara uymama hastalığı bizi sarıp sarmalayan Korona sürecinde tam olarak ortaya çıktı.
Halbuki çözüm son derece basit, Maske-Mesafe ve hijyen..
Ancak bu kadar basit bir çözümü bile reddeden, var olan kuralları hiçe sayan vatandaşlarımızı şimdi her zamankinden daha büyük bir tehlikenin beklediği çok net bir şekilde ortaya çıkmış vaziyette.
Ayıklayın bakalım şimdi pirincin taşını..