Bayramlar neşe, sevinç ve mutluluk demektir.
Peki…
-Sevinebiliyor muyuz?
-Bayram geldi diye yüreklerimiz neşeyle doldu mu?
-Mutlu olabiliyor muyuz?
Bunların hiçbiri olmuyor… Neden?
-Ekonomik sıkıntılar…
-Artan işsizlik…
-Öğrencilerin dramı… vs…
– Ülkemizde bulunan 6 milyon muhacir sığınmacının durumu ne oldu ne olacak?
(Ülkemizde bulunan, yaklaşık Elli bin, sığınmacı muhacir bayram sebebiyle ülkelerine ziyarete gitmiştir. Bu durum kamuoyun da, ülkelerin de huzur ve istikrarın oluştuğu kanaatini oluşturmuştur.
Bu sebeple, Karar vericilerin bu önemli durum hakkında kısa orta ve uzun vadeli çalışmaları, ve gelinen aşama kamuoyunda merakla beklenmektedir).
-“Acı acıyı, su sancıyı bastırır” denir ya… Korona virüs de toplumumuz da neredeyse tüm acıları bastırdı, dertlerimizin üzerinden silindir gibi geçip hepsini gündemden çıkarttı.
korona, covit delta, plas, varyant, mutasyon,
Her gün vaka tablosu, korona virüsten ölen ve kurtulan hasta sayısı…
-Yani korona belası,
-Birde bitmeyen sevda, seçim, siyaset, oy.
siyaset oy derken,
Aklımıza şu hikaye geliyor.
Adam yolda giderken düşmüş.
Arkadan gelen yardıma koşup onu kaldırmış.
Düşen adam teşekkür etmiş.
“Sizin bu iyiliğinize, bu yardımınıza nasıl karşılık verebilirim?”
Meğer yardıma koşan adam politikacıymış:
“İlk seçimler de oyunuzu bizim partiye vererek…” demiş.
Düşen adam birden bozulmuş:
“Beyefendi yanılıyorsunuz…
Ben düşünce kaba yerimi yere vurdum, başımı değil!”
Diyor.
Hal böyleyken bir bakmışız bayram gelmiş, dertleri sorunları bir kenara koymuş ve bayram kutluyoruz.
Bu günlerde yazmak zor. Biz yazıdan kaçıyoruz yazı bizi kovalıyor; “Zor ama yazmak gerek” diyerek.
Esen kalın…