Öncelikle bu tabloyu oluşturan Ardahan Valisi, Ardahan Belediye Başkanı ve Ardahan Milletvekillerine teşekkür ederek başlamak istiyorum.
Biz gazetecilerin görevi, her zaman halkın yanında, halkın sorunlarını dile getirmek, varsa yanlışları ortaya koymak varsa güzellikleri de ortaya koyarak vatandaşlara ulaştırmaktır.
Doğal olarak bizim memleketin her köşesinde halk var, halkın sıkıntıları ve sorunları vardır. Önemli olan bu sorunları tespit etmek ve onu gidermeye çalışmaktır. Ardahan’da bu makûs talihini yenemeyen ülkenin kuzey doğu sınır bekçiliğini yapan bir ilimizdir.
Hani derler ya “gözden uzak olan gönülden de uzak olur” diye. Bizimkisi de o misal. Ülkenin en uç noktasında olunca sorunları da birikir ve çoğalır. Çözüm bulunması da uzun sürdüğü için genci, yaşlısı yavaş yavaş orayı terk eder. Evet, Ardahan göç veren bir ilimiz. Nüfusunun yaklaşık beş altı katı kadar Ardahan dışında yaşayan insanı vardır.
Biz dönelim asıl duruma. Geçen gün “Ardahan Haber Gazetesi’nde” bir haber düştü önüme. Neydi bu haber; Ardahan Valisi Sayın Hayrettin Çiçek, Ardahan Belediye Başkanı Sayın Faruk Demir, Ardahan Ak Parti Milletvekili Sayın Kaan Koç, CHP Ardahan Milletvekili Sayın Özgür Erdem İncesu ve kamu bürokrasisinden ilgililer hep birlikte Ardahan’ın bir sorunu için bir araya gelmişler, o sorunun çözümü için çaba sarf ediyorlar. Kendilerine bir vatandaş olarak bu güzel tablo için çok teşekkür ediyorum. Özlediğimiz tablo tam da bu işte.
Geçtiğimiz ay içerisinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki rezaleti, başka illerdeki, mesela Afyonkarahisar’da ki törenlerdeki kamu yerel çatışmaları rezaletini gördükten sonra “işte özlediğimiz tablo bu” ne güzel kamu, yerel, siyaset kurumu hep birlikte elini taşın altına koyuyor ve ilimizin bir sorununu çözmek için birlikte çaba sarf ediyorlar diyebildik.
Keşke ülkemizin her köşesinde bu tür olumlu, pozitif, müsbet, iç açıcı, moral düzeltici görüntülere sahne olabilse de vatandaşlar da gerilmeden bu güzellikleri insanca, kardeşçe, el ele, omuz omuza doyasıya yaşayabilseler.
Doğal olarak siyaset kurumları ülkeyi en iyi yönetmek üzere talip olurlar. Sonucunda da bir yarışa girerler. Bu yarıştan da doğal olarak bir parti önde çıkar ve halk tercih etmiş olduğu için de ülkeyi o yönetir.
Beklediğimiz şey şudur ki; Ardahan örneğinde olduğu gibi, biri diğerini ötekileştirmeden asgari müştereklerde birleşerek kırmadan dökmeden halkın da teveccüh gösterdiği olumlu davranışlarla ülke yönetilsin.
Bu anlamda Ardahan bürokrasisi, yerel ve kamu yönetimi ve siyaset kurumlarına teşekkür ediyor, böyle güzellikler önümüze geldikçe halkımıza anlatmaya ve ulaştırmaya devam edeceğiz.
Yaşar GELER