Siyasette nezaket

Son dönemlerde Edirne’den Kars’a kadar olan sınırlarımız içerisinde yaşayan yaklaşık 85 milyon vatandaşımız siyaseten kavgaya, gürültüye, kutuplaşmaya o kadar alıştı ki siyasetçilerin en ufak gülümsemesi bile artık garip karşılanıyor.

Bilindiği gibi siyaset insana hizmet aracı, Vatandaşın seçip TBMM’ye gönderdiği milletvekillerin çoğunluğundan oluşan iktidar bazen bir dönem bazen bir dönemden daha fazla bazen de kısa sayılabilecek zaman dilimi içerisinde iktidar oluyor yönetimde söz sahibi haline geliyor.

Normal şartlarda birbirine karşı son derece nazik olması gereken siyasetçiler bu durumun kendilerine siyaseten fazla bir getirisi olmadığını anladıkları andan itibaren en sert ifadeler ile kutuplaştırmayı bir vazife olarak görüyor.

Siyasetçiler zaman zaman “Öfke de bir hitabet sanatıdır” şeklinde ifade kullanıyorlar ki (bize göre bu ifadenin hiçbir geçerliliği yoktur) bu durum ülke sınırları içerisinde yaşayan milyonlarca insanı birbirlerine düşman etmeye yetiyor hatta artıyor bile.

Hafta içerisinde MHP Genel başkanı Devlet Bahçeli’nin partisinin grup toplantısında CHP genel başkanı Özgür Özel’e ve HALK Tv.de program yapan gazetecilere hitaben kullandığı son derece sert ifadelerden sonra TBMM’nin açılışında verilen resepsiyondaki konuşmalar bir anda ülke gündeminin birinci konusu oldu.

Dikkat edin son dönemlerdeki siyasetin uzlaşmadan uzak kavga dili ruhumuzu o kadar fazla işlemiş ki artık siyasetçilerin birbirlerine karşı kullandıkları olumlu ifadeler yada yüzlerdeki tebessüm son derece garip karşılanıyor.

-Türkiye neden bu hale geldi?

-Bizi tam ortadan ikiye ayıran Kutuplaşmaya neden ihtiyaç oldu?

şeklindeki sorulara cevap vermek artık son derece zor.

Bizim insanımız siyaseti sever, mensubu bulunduğu siyasi partinin genel başkanının konuşmalarını pür dikkat dinler, parti genel başkanının kullandığı ifadeler dolayısı ile durumdan vazife çıkartır.

İşte bir şekilde durumdan vazife çıkartanlar dolayısı ile ülke bir noktada yaşanmaz hale geliyor, İnsanlar siyasetten nefret ediyor en küçük bir tartışma bile anında büyük kavgalara sebep oluyor.

Türk siyasetinde var olan bu kavga dilinden , çatışma dilinden bir an önce kurtulmaktan başka çaremiz yok, Liderler bir dönem daha kendileri iktidarda tutmak adına vatandaşı kutuplaştırmaktan ilk fırsatta vaz geçmek zorundadırlar.

Milletin seçip gönderdiği siyasetçiler kavga ediyor

Seçmende ister istemez partisine sahip çıkabilmek adına kavga ediyor

Dönüp bakıyorsunuz  sağımız solumuz nefret söylemi ile dolu.

Siyasetçiler çok değil birkaç kez birbirlerine sarılsınlar, “Gelin Ülkede var olan sorunları hep birlikte çözelim” anlayışında olsunlar göreceksiniz memleket çok kısa bir zamanda güllük gülistanlık olur.

Kavganın kimseye faydası yok.

Seçmen artık tebessüm eden güler yüzlü siyasetçi istiyor.

Tebessümden iyi niyetten hiç kimseye zarar gelmez.