İnsanlar iki türlü yerde hayatlarını geçiriyorlar, Onlar birbirinden çok farklı.
Birincisi köy hayatı,
Burada hayat çok güzeldir, çünkü hava temizdir. Tarlalarda yeşil otlar, karışık renkli çiçekler var. Her yerde türlü türlü kuşlar, hayvanlar, temiz ve uzun ırmaklar, sular, büyük dağlar, ağaçlar var. Köy ürünleri doğal ve insanlar her zaman tarlalarda çalışıyorlar. Onlar meyve ve sebze yetiştiriyorlar.
Köyde sinema, tiyatro, büyük alışveriş merkezleri yok. Ama insanlar boş zamanlarını çok güzel geçiriyorlar. Mesela onlar akşamları birlikte konuşuyorlar ve bahçede çay içiyorlar. Köylüler tavuk, ördek ve at besliyorlar ve çiftlikte çalışıyorlar. Bu sebeple köyde boş zaman çok az, insanlar komşuluk yapıyorlar.
Çocuklar her gün temiz havada oynuyorlar. Ağaca çıkıyorlar, suda yüzüyorlar, ata biniyorlar, dağlara tırmanıyorlar ve burada kızlar türlü türlü çiçekler topluyorlar.
Köyde özellikle anneler için hayat erken başlıyor, çünkü onlar sabah süt sağıyor, ondan sonra ayran, peynir yapıyorlar ve çocuklara kahvaltı hazırlıyorlar.
Her sabah çocuklar bir bardak ılık süt ve taze yumurta, peynir ekmekle güne başlıyor.
Bence köydeki insanlar çok sağlıklı ve güçlü oluyor, çünkü onlar temiz havayı teneffüs ediyorlar,temiz su içiyorlar. Doğal ürünler yiyorlar. Bu sebeple köy hayatı daha güzel.
İkincisi ise şehir hayatı.
Bu hayatı da seven insanlar var. Bütün eğlence merkezleri veya sinema, mağaza, market, pazar, banka, üniversite, bakkal, dükkân, , spor ve güzellik salonları, hastaneler, pastaneler ve parklar burada. Hayat şehirde de erken başlıyor.
Sokaklar çok kalabalık, arabalar için yollarda trafik problemi her zaman oluyor. İnsanlar her gün aynı hayatı yaşıyor. Onlar sabahları işlerine gidiyorlar ve akşamları dönüyorlar.
Sadece hafta sonları onlar dinleniyorlar. Ama dinlenmek için en yakın köye gidiyorlar. Şehirde insanlar medeni bir hayatta yaşıyorlar.
Şehir hayatının güzel tarafı medeniyet, modellik şehirde. Hayat bu sebeple köy hayatından farklı oluyor. Bence bütün insanlar köy ve şehir hayatını
seviyorlar, çünkü onların farklı tarafı var. İnsanlar burada farklı zaman geçirmek istiyorlar.
Mesela,genç insanlar şehirde çalışıp para kazanmak istiyorlar. Bazıları kafeteryaya, spor salonuna gitmeyi seviyorlar. Ama yaşlı insanlar temiz ve rahat bir hayat yaşamak istiyorlar.
Köyde Yaşamak İsteyenler Gün Geçtikçe Artıyor Büyükşehirlerin kalabalığı mı, insanların kaypaklığı ve samimiyetsizliği mi, yaşamanın maddi yükü mü, zamanın bir koşuşturma içinde geçmesi mi bilmiyorum, bazen bir köyde yaşamak istiyorum.
Akşam saatlerinde hayatın durduğu, herkesin evine çekildiği, kışın gürül gürül yanan kömür sobasının etrafında, yazın mis kokulu çiçeklerin,
ağaçların olduğu bahçede hoş sohbetlerin yapıldığı, sobanın üstünde kestanelerin piştiği, mevsimine göre meyvelerin yendiği, kalabalık akrabaların bir arada zaman geçirdiği bir köyde yaşamak istiyorum.
Havanın tertemiz, gürültüsüz ve yeni doğan güneşe merhaba dediği bir sabah da kümesteki horozların sesi, herkesi sakız gibi beyaz çarşaflı yataklarından kaldırsın. Tenekelere dikilmiş ve avluyu çevreleyen, mis gibi kokan çiçekler,
Avluda bir masa, masanın duvara dayanan kısmında bir divan, Kahvaltı masasında, keçi peyniri, inek sütü, sarı içli yumurta, ev yapımı tereyağı, kaymak ve doğal bal, Sıdıka teyzenin bahçesinde yetiştirdiği mis kokulu domatesi, çıtır çıtır biberleri de olsun
Ev;
Ortalama 70mt2 bir ev sizin sıcak bir aile hayatı için yeterli olacaktır. Öyle şehir hayatındaki gibi daha abartılı ölçüler getirmeyin aklınıza. Tabi uygun fiyata hem geniş hem de bahçesi daha büyük bir yer bulursanız orası da olur.
Bahçe,
Ortalama 500mt2 bahçe sizin günlük ihtiyaçlarınıza yönelik sebze ve meyveleriniz için yeterli olacaktır. . Ayrıca ekeceğiniz sebze ve meyveden başka bahçenizde çiçekler de olsun. Böylece bahçeniz arıları çekebilir ve bitkilerin çiçeklerinin döllenmesi daha verimli olur
Ağıl ve odunluk,
Hem keçi veya ineğiniz için hem de odun, araç-gereç ve malzemeleriniz için bir yere ihtiyacınız olacak. 30mt2 ve üzeri bir yer bunun için yeterli olacaktır.
Kümes
3-5 tavuk alabilecek hem kapalı hem açık alanı olan bir kümes ortalama 5 mt2 yeterli olacaktır. Bu yapıyı altı boş ve tekerlekli yapabilirseniz, arada kafesin yerini değiştirip tavuklarınızın taze ot ile beslenmesini sağlayabilirsiniz.
Yediğiniz sebze ve meyve atıklarıyla da tavuklarınızı besleyebilirsiniz.
Etrafının iyi kapandığından emin olun yoksa tavuklarınıza musallat olacak bir hayvan tavuklarınızı kaybetmenize neden olabilir!
Fırın
Olmazsa olmazlardan! Köy ekmeğini tabi ki kendi fırınımızda pişireceğiz. Bahçenizde mutlaka bir tane olmalı. Kışın ev içinde kuzine dediğimiz sobayı fırın olarak ta kullanabiliriz.
Tarla
5 dönüm kuru tarım için 2 dönüm de sulu tarım için yer kiralanabilir. Buğday, ayçiçeği, nohut, kuru fasulye, mısır… Gibi ihtiyaçlar için kullanılabilir.
Bunları niye yazdım, Eşimin Amcası Niyazi ÇAKMAKÇI: İstanbul’da yaşayan Erzurum’un Tortum İlçesinde doğup, Astsubaylıktan emekli olan, daha sonra iki çocuğu ile birlikte çalışma hayatının zirvesine çıkmış, varlıklı bir büyüğümüzdür, Haytı Boyunca Kazancının Zekâtını Kendi belirlediği ihtiyaç sahiplerine dağıtan. Muhafazakâr bir Anadolu insanıdır,
Köyün de yaptırdığı okul Erzurum’da bir ilk dire. Erzurum Valisinin Söylediğine göre İlk Özel Okul Yaptıran insandır.
Kısaca Hayatı Çalışma ve intizamla geçmiştir. Bir gün bir sohbetimiz arasın da çok enteresan bir fikir attı ortaya.
Aynen şunu söyledi;" Canatan, benim bir idealim var, İstanbul’da Yaşayan İnsanların Yaş grubu olarak bir bölümü, Emekli ve 50-60 yaş üstü. Bunların İstanbul’a üretim açısından( istisnalar hariç )hiç biri katkı vermiyor. Çoğu Camilerde, ya da sarnıçlarda, Kahvehanelerde vs. vakit geçiriyorlar. Üretime gerçekten faydaları yok,
Emekli Maaşı ile Kiralarda oturarak hayatlarını zorluklar içerisinde geçiriyorlar.(Tabi Hali Vakti Yerinde olanlar zaten üretime yönelikler) Üretime katkıları olmadığı gibi de Hep Tüketime yönelikler. Bunlara Devlet el atsa, Köye gitmeyi teşvik etse, Bu tür emeklilerin Köylere taşınmasını sağlarsa, İstanbul’un da yükü hafifler, Trafik dahi azalır, Solunan hava dahi değişir, Yoğunluk azaldıkça İstanbul ya da büyük şehirler hayat bulurlar. Köy hayatı teşvik edilmeli, Yardımlar ile bunu n önü açılmalıdır de."
Bu konuşmamız geçen sür için de aklımda yer etti,
Yukarıdaki açıklamalarımla da Köy Hayatını tarif ettim.
Ben de Değerli Büyüğüm Niyazi ÇAKMAKÇI gibi düşündüm ve Köye gidecek durumda olanlara
Devlet yardımı ile bu fevkalade bir fikirdir diyorum ve Kendisine buradan Sağlıklı ömürler diliyorum.
EVDE KALIN, HAYAT EVE SIĞAR DİYORUM.