31 Mart tarihinde yapılan yerel seçim ile ilgili Türkiye’nin hemen her tarafında yorumlar yapılıyor, Seçimi kazananlar ile ilgili olağanüstü meziyetler anlatılırken kaybedenler ile ilgili binlerce olumsuz ifadeler kullanılıyor.
Ancak çok net bir şekilde söylemek gerekiyor ki seçimi kazanan tek siyasi oluşum CHP’dir, İktidar yanlısı medya kuruluşlarının yayın kuruluşlarında gece gündüz demeden CHP adına yapılan olumsuz propagandalara rağmen seçmen CHP’nin yanında dimdik durunca başarı kaçınılmaz oldu.
CHP ile birlikte seçimin ikinci kazananı YRP olmuştur, 14 mayıs ve 28 mayıs tarihlerinde yapılan iki seçimde Cumhur ittifakı bünyesinde yer alan YRP 31 Mart tarihinde seçime yalnız başına girme kararı alıp bunu da uygulamaya koyunca 31 Mart akşamı herkesi şaşırtan bir netice ile karşılaştı.
Seçimin kaybedenlerine gelince..
Seçimin en büyük kaybedeni iktidarda buluna Cumhur ittifakının büyük ortağı AK Partidir, 03 Kasım 2002 yılından itibaren iktidarda bulunan AK Partinin son dönemlerde seçmene olan fütursuzca bakışı “Ben ne verirsem onunla yetinsinler” anlayışı çerçevesinde oluşan olağanüstü kibir ayakları yerden kesilen AK Partinin seçimi kaybetmesine vesile oldu.
Seçimin ikinci kaybedeni Cumhur İttifakının küçük ortağı MHP’dir, MHP gibi köklü bir siyasi organizasyonu AK Parti limanına demirlemesi ile sonlanan süreç 14 mayıs ve 28 mayıs tarihinde yapılan yerel seçimde kendisini hissettirmesine rağmen MHP’de asıl darbeyi Cumhur ittifakındaki ortağı AK Parti ile birlikte yedi.
Bu iki parti kadar hatta onlardan daha fazla darbeyi seçime çok büyük umutlar ile giren ancak beklentisinin çok ama çok uzağında kalan İYİ parti de kaybedenler arasındaki yerini aldı.
14 Mayıs ve 28 mayıs tarihlerinde Millet ittifakı bünyesinde yer alan Gelecek partisi DEVA partisi ve Saadet partisi de seçimin diğer kaybedenleri olarak siyaset sahnesindeki yerlerini aldılar.
Seçimi kazanan belediye başkanları hafta sonuna kadar mazbataları teslim alacaklar muhtemeldir ki bu hafta ve önümüzdeki hafta belediye başkanlarına “hayırlı olsun” ziyaretleri tamamlanacak ondan sonra da kadrolaşmaya geçilecektir.
Seçimi kaybeden siyasi partilerin genel merkezlerini var olan kan kaybının nasıl durdurulacağı ile ilgili alacakları yada alamayacakları önlemler söz konusu siyasi partilerin bundan sonraki siyasi yaşamları ile de ilgili olacaktır.
CHP’li belediyelerin 2019 yılından 2024 yılına kadar geçen beş yıllık zaman dilimi içerisinde yaptıkları başarılı çalışmalar onlara 31 mart tarihinde olağanüstü bir zaferin kapılarını açtı.
Söz konusu belediye başkanlarının dönem içerisinde yapacakları yada yapamayacakları hizmetler bir taraftan CHP’nin bundan sonraki siyasi yolculuğunu belli edecekken bir taraftan da ülke siyasetinin geleceğini belirleyecek.
Biraz daha beklemek gerek.