Biz bu yazıyı yazmaya başlamışken Sağlık Bakanlığı, Kovid-19 nedeniyle son 24 saatte 79 kişinin daha yaşamını yitirdiğini, toplam can kaybının 356'ya ulaştığını bildirmişti.
Koronavirüs salgınının başladığı ilk günlerde Sağlık bakanı Fahrettin Koca ölüm sayısını 3 adet 5 adet şeklinde açıklarken konu ile ilgisi olmayan herkes gibi bizde “inşallah önümüzdeki günlerde Salgından ölen vatandaşlarımızın sayısı duracak, bizde rahatlayacağız” diye düşünüyorduk.
Ancak geçen zaman zarfında ölüm sayısı bizim düşündüğümüz gibi bırakın azalmayı her geçen gün katlanarak çoğaldı, belli bir süre günlük ölümler onar on beşer şekilde yükselirken yukarı da belirttiğimiz gibi artık altmışlı yetmişli sayıları görür olduk.
Hatırlayan okuyucularımız vardır, daha geçen ay İdlib’de askerimize yapılan saldırıda 37 vatan evladı Mehmetçik şehit olmuş, bu durumun üzerimizde yaratığı korkunç travma günlerce hepimizi göz yaşları içerisinde bırakmıştı.
Koronavirüs salgını ile birlikte her akşam 19.15’te televizyon ekranlarına çıkan Sağlık bakanı Fahrettin Koca salgın dolayısı ile hayatını kaybeden vatandaşlarımızın sayısını günlük vakalar ile birlikte son derece üzgün bir yüz ifadesi ile anlatıyor, kendisini de bizi de derin acılar içerisinde bırakıyordu.
Son günlerde bilindiği gibi dünyanın pek çok ülkesinde olduğu gibi Türkiye’de de ölüm sayılarının birden bire katlanarak artmasını önce endişe içerisinde izledik, kimi zaman korktuk, Sağlık bakanı Fahrettin Koca’nın açıklamayı yatığı 19.15 saati gelip te her gün üstüne koyarak çoğalan ölüm sayılarının azalması adına bildiğimiz tüm duaları eder olduk.
Salgının başlaması ile birlikte koronavirüs teşhisi ile sağlık kuruluşlarında tedavi altına alınan vatandaşlarımızın süren tedavileri sırasında iyileşenlerin taburcu edildikleri kurtulamayanların ise birbiri ardına hayatlarını kaybetmesi bugünlerde daha fazla olmaya başladı.
Aldığımız haberler daha belli bir süre Koronavirüs dolayısı ile ölüm sayısının daha üst seviyelere çıkacağı noktasında, bu konu da her kafadan bir ses çıkmasına ve epey bir söylentinin çıkmasına rağmen asıl doğru olanın Devletin rakamları olduğunu bildiğimizden dikkatlerimizi ister istemez saat 19.15’e çevirmek zorunda kalıyoruz.
Salgın dolayısı ile ölüm sayıları artık 60-70 olup dün akşamda 80 sınırına dayanınca işin doğrusu saat tam 19.15 olduğunda dikkatimizi başka bir yöne çeviriyor ancak aklımızın da 19.15’te kaldığını söylemek durumundayız.
Vatandaşımız yapılan bütün ikazlara rağmen evde durmuyor, yaklaşma mesafelerine uymuyor, kendisinin hayatta kalabilmesi için getirilen güvenlik tedbirlerine “bize bir şey olmaz” diyerek karşı çıkıyor ve bunun ceremesini de biz her akşam 19.15’te verilen ölüm haberleri ile çekiyoruz.
Saatlerden 19.15 rakamlarını kaldıracak durumda değiliz, Bunu dünyanın hiçbir ülkesi de yapamayacak, bütün dünyanın karşı karşıya kaldığı Koronavisrüs salgını karşısında önlem alan, alınan tedbirleri harfi harfine uygulayan ülkelerin can kaybı giderek azalacak, gerekli tedbirleri almayan ülkeler de ise herkesi derin içerisinde bırakan ölümler devam edecek.
Sabah erken saatlerden itibaren 19.15’i beklemek nerede ise alın yazımız oldu, Bir insanın canının bile çok önemli olduğu bir dünyada her akşam 19.15’de “bugün can kaybımız 70-bugün can kaybımız 79 “ ifadesini duymanın ne kadar azap verici bir duygu olduğunu çok iyi bilsek te sanki bu ölümleri artık kanıksamış gibi oluyoruz.
Keşke bundan sonraki 19.15’lerde daha güzel haberler duyabilsek.