En son bir ünlü sanatçının ölümü bana Türk sinemasında ve sahnelerde gördüğümüz ancak gerçek âleme göç etmiş ünlüleri hatırlattı.
Adile Naşit sinemanın “Kahkahası”
Ahu Tuğba Sinemanın “Afroditi”
Ali Şen sinemanın “Paragöz Adamı”
Aliye Rona sinemanın “Sert Kadını”
Ayhan Işık sinemanın “Taçsız Kralı”
Ayşen Gruda sinemanın “Domates Güzeli”
Belgin Doruk sinemanın “Küçük Hanımefendisi”
Cevat Kurtuluş sinemanın “Aptal Uşağı”
Cüneyt Arkın sinemanın “Malkoçoğlu”
Erol Taş sinemanın “Kötüsü”
Fatma Girik sinemanın “Sultanı”
Ferdi Tayfur sahnelerin “Ferdi Babası”
Feridun Karakaya sinemanın “Cilalı İbosu”
Gazanfer Özcan sinemanın “Hüsnü Kuruntusu”
Halit Akçatepe sinemanın “Güdük Necmisi”
Hulusi Kentmen sinemanın “Sevimli Zengini”
İhsan Yüce sinemanın “Deli Çavuşu”
Kadir Savun sinemanın “İyi Kalpli Babası”
Kartal Tibet sinemanın “Tarkan'ı”
Kemal Sunal sinemanın “Gülen Yüzü”
Münir Özkul sinemanın “Mahmut Hocası”
Necdet Tosun sinemanın “Şişman Aşçısı”
Nejat Uygur sinemanın “Tiyatrocusu”
Öztürk Serengil sinemanın “Abidik Gubidiği”
Sadri Alışık sinemanın “Turist Ömer'i”
Seyfi Dursunoğlu sinemanın “Huysuz Virjini”
Tarık Akan sinemanın “Yakışıklı Ferit'i”
Yadigâr Ejder sinemanın “Dayak Yiyeni”
Yılmaz Güney sinemanın “Çirkin Kralı”
Zeki Alasya sinemanın “Himmet Abisi”
Zeki Müren sinemanın “Assolisti”