Merhaba İham..
Günaydın efendim. Kaçırmışım... Ama beğeni ve yorum için geç değil sanırım...
-Günaydın demen bile ilhamsa,,.
Peki kadın olmanın zorluğuna ne diyorsun. Tırnaklara oje sürüp, mücadeleye başlıyoruz sabahın ayazında. Her şeyi yordu bu kentin..
-O güzel parmakları tutan elin sıcaklığına ne karlar nede soğuklar dayanır birde yüreğim ve atan kalbim.. İşte ondan değil mi güneşin aydınlatmaya başladığı doğudan gelen kar gibi beyaz kadının azmi, hırsı, sevgisi ve hedefe doğru yürüdükçe deprem misali beni ve heyecanı titretmesi.. Ondan gelen ilhamla şiirleşir tane tane yağan kar taneleri..
Kusura bakma geç yazdım. Üniversite de bir programa katıldım. Görüldü yaptım ama cevap yazamadım.
Duyguları çok iyi ifade eden, kelimelere bin anlam yüklenen nadide bir yazı... Ruha dokundu.
Yüreğine sağlık..
-Duygular konuşamaz, kalbin emir ettiği gözler göremezse de parmaklar devreye girer ve yazarak anlatmaya çalışır kalbin, yüreğin, beynin sana bakışını... Ve şimdi hemen bir fotoğrafını ister baktıkça şairleşen duygularla bir şiir dökmek ister..
Ve
Bende sana uzanmak, güzel ellerinle tuttuğun yapraklar gibi saçlarını okşamak Yüzüne bakarken anlatmak ister gözlerim.
Diye başlayan satırların nereye varacağını düşünerek günü, hiçbir şey yapmadan bitirmenin anlamını çıkarmaya çalışırken geride kalan haftanın yorgunluğuna teslim olup, kapanan gözlerin esareti ile uzandığım yerde daldığım uykudan uyandığımda kuruyan dudaklarımın istediği suyu arıyordum, çölde kalmış, bir bedevi gibi..
Ve o bedevinin bin bir engelli çölü aşma hırsıyla yorulan ayaklarına, kapanıp uykuya teslim olan gözlerine ve boş kalmış kollarına can veren yani kurumaya yüz tutan bir çiçeğe su veren, yeniden canlandıran, ilhamı veren satırları ile bedeviyi çölde serap görmüşçesine kendisine getiren mesajın eşliğinde günün bittiği, yarının yazısını yazmaya hazırlanırken günlerin yeni bir cumartesiye ve cumartesi yazısına aktığını hatırlıyor, görüyor, dur dese de ona doğru hızla giden satıları toplamaya çalıştığımı hissediyordum çarpan solumun, heyecanlanan sağımın eşliğin de benim gibi artık yorulmuş ekranının solu yara almış gibi çizilen bilgisayarımın klavyesini okşayan parmaklarım.
Ve çok daha uzatmadan, gündemden kaçarak yazımı bekleyen köşemin bir cumartesi yazısını 'Merhaba ilham' diyerek bitirdiğimi anlayıp, benim gibi yanan ve biten sigaram eşliğinde günü ve yazımı sonlandırıp, yerelde ve ülkede gündem oluşturan haberlerimle sevişmeye geçiyordum..