Geçtiğimiz hafta akşam saatlerine doğru bir arkadaşımız ile birlikte orta büyüklükte bir AVM’nin en üst katında daha çok iç Anadolu bölgemize özgü yemekler satan bir lokantada daha çok esnaf lokantalarına özgü “biraz şundan biraz bundan”diyerek sebze ağırlıklı yemek istedik, yanına çok az salata ile birer tane su istedikten sonra kredi kartını kasadaki görevliye uzattık, Masaya oturduktan sonra baktık ki iki kişilik orta halli bir esnaf yemeği için 980 lira ücret ödemişiz.
Söylene söylene yemeği yedikten sonra bu sefer AVM’nin en alt katında bulunan ve herhangi bir markayı da temsil etmeyen kendi halindeki bir kafede iki çay içtikten sonra görevlinin iki bardak çay için talep ettiği 78 lira yerine 80 lira verdikten ve yanımızdaki arkadaşımıza “Hadi bakalım bir bardak çay 40 lira olmuş artık rahat edersin” dediğimizi hatırlıyoruz.
Evin yolunu tuttuğumuzda telefonumuza “gelirken marketten şu ihtiyaçları da alabilirsen iyi olur” şeklindeki listeyi gördükten ve markete girdikten sonra karşı karşıya kaldığımız fiyat etiketlerini görünce “Allah bu millete yardım etsin” demekten kendimizi alamadık.
Son birkaç yıldır hayatı bize zindan eden pahalılık karşısında ne yapacağımızı bilemez bir halde bir yerden başka bir yere koşturup duruyoruz, Normal şartlarda öğlen saatlerinde bir dostumuz ile birlikte öğlen yemeğinde buluşmak isterken fiyatlar dolayısı ile karşı karşıya kalacağımız zorluklar iyiden iyiye belimizi bükmeye başladı.
Bir türlü önlenemeyen fiyat artışları kabul etmek gerekiyor ki artık tüm memleket için işin içerisinden çıkılamaz bir noktaya kadar gelmiş durumda.
Bundan yüzyıllar öncesinde gidebilsek yani insanlığın başlangıç tarihine kadar adım atabilsek ve o insanlara “-Şu an başlıca sorununuz nedir.?” diye sorsak o devirde yaşayan insanlar “Bizim şu anda iki sorunumuz var bunlardan birisi beslenme diğeri de barınma” olacaktı.
Geldiğimiz noktada da Edirne’den Kars’a kadar olan sınırlarımız içerisinde yaşayan milyonlarca vatandaşımızın en temel iki sorunundan birisinin barınma diğerini de beslenme olduğunu hemen herkes kolayca kabul edecektir.
İçerisinde bulunduğumuz bu sorun kabul etmek gerekir ki sadece tüketiciyi ilgilendirmiyor, İşin birde satıcı tarafında olan sıkıntılar var, Söz konusu hangi kuurma gitseniz ve herkesi yakıp kavuran bu durum karşısında “-Bu kadar pahalılık olurmu.?” Diye sorsanız anında alacağınız cevap “-Bu durumdan bizde memnun değiliz bizim de takebimiz daha ucuza ürün satmak ancak personel-Elektrik-yakıt-Vergi-SGK derken maliyetleti karşılamakta zorluk çekiyoruz bizim işimiz daha zor" şeklinde olacaktır.
Her iki tarafında haklı olduğu bir dünya varmıdır.?
Biz bilmiyoruz.