YAŞAM

Karanfil: Ramazan ayına değer katan en önemli şey Kadir Gecesidir

Ramazan ayının gelmesiyle birlikte İslam alemini heyecan kapladı. Peki oruç, namaz, teravih, dua gibi birçok farz ve nafile ibadetin süslediği bu mübarek ayı daha verimli geçirmek için neler yapılmalı? Ramazan ayı nasıl geçirilmeli?

GÜLSÜM YILDIRIM/OĞUZHAN OSMAN BİLGİN/HERKES DUYSUN

BURSA (İGFA) - Ramazan ayı sabır, ibadet ve bereket ayıdır. Kutsiyeti ve fazileti Kur’an ve sünnet ile sabit olan Ramazan ayı, aynı zamanda “on bir ayın sultanı” olarak da anılır. Bu mübarek ayı daha verimli geçirmek için yapılması gerekenlere değinen Bursa Ulucami İmam Hatibi Tahsin Karanfil, Herkes Duysun’a yaptığı değerlendirmelerde, “Bu ayda yapılan ibadetlerin karşılığı başkadır.” dedi.

“BÜTÜN AYLARIN SULTANI”

Hicri takvimde diğer aylardan farklı ve güzide bir yeri bulunan Ramazan ayının önemi, yalnızca bu ay içerisinde gerçekleştirilen oruç ve teravih namazı gibi ibadetlere dayanmaz. On bir ayın sultanı Ramazan ayının, dini ibadetlerin yanı sıra geleneksel açıdan da kültürümüzde önemli bir yere sahip olduğunu söyleyen Ulucami İmam Hatibi Tahsin Karanfil, “Allah nezdinde RecepŞaban ve Ramazan olarak ayrılan üç mübarek ay var. Recep ayı Allah’ın ayıdır. Cenab-ı hak ‘Benim ayımdır.’ der. Şaban ayı Peygamber Efendimiz’in ayı. Ramazan ayı da bütün ayların sultanı olarak değerlendirilmiştir. Dolayısıyla hepsinin bir değeri vardır. Ramazan ayında yapılan ibadetlerin karşılığı başkadır. Bu ayda oruç, teravih, Kadir Gecesi, mukabeleler, Kur’an vardır. Daha da önemlisi Ramazan ayına değer katan en önemli şey, bin aydan daha değerli olan Kadir Gecesi’nin bu ay içinde bulunmasıdır. Kur’an bu gece indirilmeye başlanmıştır.” ifadelerini kullandı.

“1 AY DEĞİL 12 AY İBADET ETMEK ZORUNDAYIZ”

Dini hayatta önemli bir yeri olan Ramazan ayını, diğer aylardan ayıran ve daha faziletli ve üstün kılan birtakım özellikler ve manevi güzellikleri olduğunu söyleyen Karanfil, “Ramazan ayı, sadece o ayda ibadet edin, diğer aylarda etmeyin anlamına gelmiyor. Ramazan ayı yıl boyunca kararan kalpler, kirlenen gönüller, günah torbasının dolduğu aylar olarak biliniyor. Cenab-ı Hak kulun önüne böyle bir fırsat sunuyor. Sadece Ramazan ayında oruç tutup, namaz kılmak olmaz. Bize 1 ay değil 12 ay ibadet etme zorunluluğu var. Ramazan ayı geldiğinde bu durum biraz daha artar. Bütün yıl boyunca Ramazan hazırlığı yapılır. Yani kul sadece Ramazan ayında değil, bütün aylarda ibadet etmelidir. Ramazan ayının dışındaki zamanlarda eksiklerimiz, yanlışlarımız olacaktır ama Ramazan ayı için bu durum ekstra bir şeydir. Ramazan ayında ibadet edip, diğer aylarda ibadetini yerini getirmemek daha günahtır.” dedi.

“ESKİ RAMAZAN GÜNLERİ ARTIK KALMADI”

Bir ay boyunca ibadeti, sabrı, dayanışmayı merkeze alan Ramazan ayının, dini ve toplumsal boyutunun yanı sıra yaşam tarzımızla bağlantılı kültürel bir boyutu da bulunuyor. Her Müslüman toplum bu kutsal ayı kendi gelenekleri ile karşılıyor ve yaşıyor. Günlük yaşam rutinimizden sofra kültürümüze kadar uzanan ve bize has olan bu geleneklerin bazılarının zamana yenik düştüğünü hatırlatan Bursa Ulucamii İmam Hatibi Tahsin Karanfil, “Artık eski Ramazan günleri kalmadı. Benim çocukluğumda herkes bir araya toplanır ve kuru yufkalar yaparlardı. Bu aslında çocuklara Ramazan ayının önemini anlatmak ve onların bilinçaltına yerleştirmektir. Geçmişte Ramazan ayına tam olarak hazırlanırdık, işlerimizi daha önceden bitirirdik ancak günümüzde bu mübarek ayın geldiğini bile anlayamıyoruz. Çarşılarda büyük bir hazırlık olurdu. Hoşaflar, börekler, pekmezler yapılırdı. Tüm bunların hepsi geçmişte kaldı. Yine de Ramazan hazırlığı var ama eski günlerdeki gibi değil.” şeklinde konuştu.