06 Şubat 2023 tarihinde merkez üsleri sırasıyla Kahramanmaraş'ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan, 7,8 Mw ve 7,5 Mw büyüklüklerindeki depremler meydana gelmişti. Meydana gelen depremler Türkiye ve Suriye'nin yanı sıra Lübnan, Kıbrıs, Irak, İsrail, Ürdün, İran ve Mısır'ın da yer aldığı geniş bir coğrafyada hissedildi. Yaklaşık 350.000 km2 kadar bir bölgede hasara yol açtı ve 14 milyon kişiyi etkiledi.
Türkiye'de resmî rakamlara göre; en az 53 bin 537, kişi hayatını kaybetti ve toplam 122 binden fazla kişi ise yaralandı. Birçok tarihî yapı da dahil olmak üzere 35 binden fazla bina yıkıldı ve 300 bine yakın bina ağır hasar aldı. Afet sonrası 2 milyondan fazla kişi barınma sorunu yaşarken en az 5 milyon kişi farklı bölgelere göç etti.
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), depremler sonucu Türkiye'de 658 bin çalışanın geçim olanaklarını kaybettiğini duyurdu.
Ayrıca depremlerden etkilenen 10 ilde 3 ay süreyle olağanüstü hâl ilan edildi ve hayatını kaybedenler için Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde yedi gün, Kosova, Arnavutluk, Kuzey Makedonya ve Bangladeş'te ise bir gün ulusal yas ilan edilmesine karar verildi. 102 ülke Türkiye'ye yardım teklifinde bulunurken 94 ülkeden gelen 141 binden fazla kişi arama kurtarma çalışmalarına dahil oldu. Onlarca ülke ilk yardım malzemesi, teçhizat, sağlık ekibi gönderdi ve taziye mesajları yayımladı.
2023 Meclis Deprem Araştırma Komisyonu'nun raporuna göre depremlerin toplam maliyeti Türkiye'de 148,8 milyar $ oldu. Türkiye'nin 2023 gayrisafi yurt içi hasılasının %9'una denk gelen maddi zarar, 1999 Marmara Depremi’nin yol açtığı maddi kaybın yaklaşık 6 katından fazla oldu. Dünyada en çok maddi zarara sebep olan üçüncü deprem oldu.
Tabi ki bu depremler sadece bizim ülkemizde yaşanmıyor. Dünyada en çok deprem olan ülkeler arasında, Türkiye ile birlikte Japonya, Hindistan, İran, Çin, Meksika, Peru, Endonezya, ABD (Kaliforniya, Alaska ve Washington eyaletleri), Rusya ve Şili bulunur.
Ancak meydana gelen bu deprem sonucunda hangi ülkelerde depremler için önlemler almış ise o ülkelerde hem ölen, yaralanan insan sayısı hemde maddi hasar boyutu az olmaktır.
Depremlerde en fazla zarar gören bir ülke olarak artık insanlarımıza; “Bu coğrafya öyle bir yerdeki 2000 yıl öncesinden beri çok şiddetli depremlerin yaşandığı, Türkiye’nin sınırları içerisinde, sismik olarak oldukça aktif olan; Kuzey Anadolu Fay Hattı, Doğu Anadolu Fay Hattı ve Batı Anadolu Fay Hattı gibi deprem faylarının olduğunu ve bu sebeple bu topraklar üzerinde zamanı belli olmayan daha çok sayıda depremlerle güne uyanacağımızın iyice öğretilmesi gerekir.
Depremlerin değil, binaların insanları öldürdüğü bilgisi ise akıllara iyice kazılmalıdır.
17 Ağustos 1999 Marmara depreminin ardında meydana gelen Kahramanmaraş depremi de göstermiştir ki ülke olarak depremlere karşı yeterince önlem almamaya ve kadercilik oynamaya devam ediyoruz.
Bilim adamları bas bas bağırıyor. 2. Marmara depremi geldim geliyorum diyor.
Ne yazık ki aradan geçen 24 yıla rağmen özellikle Başta İstanbul olmak üzere Marmara depremini hissedecek yerlerde yeterince önlemler alınmamıştır.
Artık devletçe, milletçe çok büyük acılara gark olmadan gerekli önlemlerin bir an önce alınması ve duyarlı olunmasının zamanı çoktan gelmiş ve hatta geçmek üzeredir.
Bir daha böyle felaketlerin bir daha yaşanmamasını ve felaketlerde vefat edenlere Allahtan rahmet, yakınlarına sabır temenni ederim.