İnsanlık ortada neden yok?

Sokaklarda adımlarken bir selamı bile esirgeyen bakışlarla karşılaşıyoruz artık. Komşu komşunun ne halini bilir, ne derdini duyar oldu. Oysa insan dediğin, insanla var olurdu eskiden. Şimdi kalabalıklar içindeyiz ama her birimiz kendi yalnızlığımızın içinde debeleniyoruz. Peki neden? İnsanlık neden ortada yok?

Çünkü menfaat, merhametin yerini aldı. Çünkü çıkarlar, vicdanı susturdu. Bir zamanlar sokakta düşeni kaldıran eller vardı; şimdi düşene bir de tekme atan gözler var. Empati, duvar yazısı oldu, samimiyet ise sosyal medya filtresine dönüştü.

Birbirimizi dinlemeyi unuttuk. Anlamak yerine yargılıyoruz, sevmek yerine sahip olmaya çalışıyoruz. Yardım etmek, artık "karşılık beklenen" bir pazarlığa döndü. İnsanlık, duyguların ticaretini yapan raflarda tozlandı.

Oysa insanlık; bir çocuğun başını okşamak, yaşlı birinin torbasını taşımak, bir sokak hayvanına su vermekti. İnsanlık, göz göze gelip "Ben de seni anlıyorum" diyebilmekti.

Belki de insanlık, yok olmadı da, saklandı. Bir kır çiçeğinin gölgesine, bir annenin yorgun gülüşüne, bir ustanın alın terine gizlendi. Yalnızca gözümüz kör oldu, kalbimiz sağır... Görmüyoruz artık.

Çünkü modernlik dedikleri şey, bizi betonlar arasında boğarken; insan olmayı unutturdu. Ekranlara bakarken göz göze gelmeyi, sürekli koştururken durup hâl hatır sormayı unuttuk. Zenginliğin yalnız parayla ölçüldüğü bu çağda, gönül zenginleri sessizliğe gömüldü.

Bugün bir çocuk aç yatarken, bir başkası sofradaki artığı çöpe atıyor. Bugün bir genç umutsuzluktan kendini karanlığa bırakırken, milyonlar duyarsızca hayatına devam ediyor. İşte o yüzden insanlık ortada yok; çünkü vicdan, artık kimsenin gündeminde değil.

Ama biliyoruz, insanlık bir çığlık değil; sessiz bir iyiliktir. Ve gerçek iyilik, görünmek için yapılmaz. Belki de o yüzden biz göremiyoruz.

İnsanlık hâlâ yaşıyor… Ama biz ona körüz.

#amp-auto-ads