Son dönemlerde AK Parti ve MHP’nin il ve İlçe kongrelerinde hayata geçirdikleri “Tek liste uygulaması” fire vermeden devam ediyor, Muhalefette olan İYİ Parti’nin belli merkezlerde birden fazla liste ile salona girmesi, Teşkilatlanma çalışmalarına olanca hızı ile devam eden DEVA ve GELECEK Partilerinin de kurucu il ve ilçe başkanlarını atama yolu ile belirliyor olmaları ortaya yeni bir siyasi sürecin çıkmasına vesile oldu.
CHP’yi oldum olası bu durumun dışında tutuyoruz, Zira diğer partilerin aksine CHP’de il yada ilçe kongreleri kıran kırana geçiyor, hatta salonda kavga çıkıyor ancak sonuç ne olursa olsun kaybedenler kazananı tebrik ediyor.
Siyasi partilerin genel merkezleri içim bilindiği gibi il ve ilçe başkanlarının kim olacağı ile ilgili kriterler aşağı yukarı bellidir, Kuruluş sürecini bir şekilde tamamladıktan sonra yapılan ilk genel seçimde iktidar yada iktidar ortağı olan siyasi partilerin genel merkezleri “Aman aşağıdaki teşkilatlardan bir arıza çıkmasın özellikle genel başkanımızı rahatsız edecek klikleşmeler olmasın” anlayışı ile başlarlar taşradaki teşkilatlar ile uğraşmaya.
Bakarsınız delegenin verdiği oylar ile seçilen il yada ilçe başkanları kendileri ile ilgili olumlu düşünmeyen bölge milletvekillerinin de talepleri ile bir anda genel merkezden gelen ve içerisinde “ Görülen lüzum üzerine görevden alındınız” yazısı ile saha dışına itilirler.
Görev başında iken yukarıda da belirttiğimiz gibi daha çok bölge milletvekillerinin talebi ile koltuklarından alaşağı edilen binlerce teşkilat başkanı mevcuttur, Ancak son dönemlerde uygulamaya konulan “Temayül yapıldı falanca isim üzerinde uzlaşıldı, seçime bu isimle girilecek” durum dolayısı ile işi daha başından halleder bir noktaya gelindi.
Böylesi bir durum karşısında daha bir hafta önce yol arkadaşları ile medya kuruluşlarının karşısına çıkan ve “Partimizin oy oranını daha yukarılara çıkarmak adına ekip arkadaşlarımızla il/ilçe başkanlığına adayız” diye açıklama yapan partili ertesi gün “Partimizin yüksek menfaatleri gereği adaylığımızı geri çekiyoruz, bundan sonra partimize sade bir nefer olarak gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz” şeklinde kendisinin de etrafındakilerinde inanmadığı o beylik açıklamayı yapar.
Son zamanlarda nerede ise geleneksel bir hale gelen tek adaylı kongrelerin artık hiçbir anlamı olmadığını biz görüyoruz ancak bizden elli kat yüz kat daha fazla partilerin yönetim katında bulunanlar görüyor ama bu gördüklerini genel merkezdekilerin karşısına çıkıp “-Efendim bu tek listeli kongreler son derece yanlış, partimize hiçbir faydası yok aksine zararı büyük, heyecan diye bir şey kalmadı adeta bir kamu kurumuna bürokrat ataması modeli gibi il/ilçe başkanı ataması yapıyoruz, Demokrasi bunun neresinde.?” diyemiyorlar.
Bu kadar kafa karışıklığının giderilmesi adına bizim önerimiz “-Nasıl olsa gücü elinde bulunduranlar çok listeli kongreler istemiyorlar, En iyisi bu noktada da bürokrat atamaları uygulaması getirilsin, Hatta bir il yada ilçe merkezine atanmış olan il/ilçe başkanları partinin oyunun daha az olduğu il/ilçe merkezlerine tayin edilsin ki başarılı başkanlar o bölgede de partilerine katkı sağlasınlar” şeklindedir.
Kendinizde yorulmayın, milleti de yormayın, Her şeye çok kolay bir şekilde alışan en büyük olumsuzluklara bile kısa bir zaman içerisinde uyum sağlayan halkımız “atama yolu ile gelen il/ilçe başkanlığı sistemine” de en fazla 3 ay içerisinde alışacaklardır.
Boşuna zaman kaybının, Temayülün, tek liste olduğu için doldurulamayan salonların ve para israfının hiçbir anlamı yok.
Hazır Covit 19’da ensemizde iken…