12 Eylül 1980 yılında yapılan ihtilal sonrası iktidara gelen Turgut Özal’ın genel başkanlığındaki dört eğilimi bünyesinde barındıran ANAP iktidara gelmişti.
Siyasi partilerin kapatıldığı, parti genel başkanlarının siyaset yapmasının engellendiği o günlerde Özal “Türkiye’ye 2,5 parti yeter” şeklinde bir ifade kullanıyordu.
Özal’ın bu ifadesinde hayat bulan süreç tahmin edileceği gibi başkanlık sisteminin hüküm sürdüğü ABD’de var olan Cumhuriyetçiler ve Demokratlar gibi iki ana unsurun bulunduğu bir yapı arzulanıyordu.
1983 yılında demokrasiye geçişte yapılan ilk seçim sonrası 1987 yılında 1991 yılında yapılan milletvekili genel seçimlerinde hayata geçirilmesi istenilen iki partili sistemi zaman zaman MHP ile şimdi ismi DEM olan partiler intikaya uğratıyordu.
03 Kasım 2002 yılında AK Partinin tek başına iktidara gelmesi ile başlayan siyasal yolculuk o gün bu gündür bir tarafta AK Partinin diğer tarafta CHP’nin bulunduğu yapı ile devam ediyordu.
2018 yılında hayata geçen Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde AK Partinin yine söz konusu üstünlüğünü açık ara devam ettireceği düşünülüyordu.
Ancak o seçim öncesi Meral Akşener’in genel başkanlığında kurulan İYİ partinin CHP ile oluşturduğu Millet ittifakına karşı AK Parti MHP arasında oluşturulan cumhur ittifakı yarışması başlamıştı.
2018’deki seçimlerin sonucu malum.
2023 yılının mayıs ve haziran aylarında yapılan Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimlerinde Millet ittifakı hata yapmasa Türkiye’de şu an bambaşka bir siyasi hava oluşacaktı.
Arkasından 31 mart 2024 tarihinde yapılan yerel seçimde CHP 03 kasım 2002 yılından o ana kadar yapılan yerel ve genel seçimde ilk kez sandıktan birinci parti olarak çıkıyordu.
2023 yılının mayıs ayında yapılan milletvekili genel seçimi öncesi millet ittifakı bünyesinde oluşturulan altılı masa çerçevesinde TBMM’ye girmesi için gereken oy yüzdesine sahip olmayan SP-DEVA ve Gelecek partisini de bünyesine alarak TBMM’ye taşıdı.
Seçimden sonra herhangi bir muhalefet partisinde siyaset yapmanın zorluğunu bu işle uğraşan hemen herkes bilir.
Dikkat edilirse 2023 yılının mayıs ayında yapılan seçimde İYİ Partiden , DEVA’dan, Gelecek partisinden YRP’den çok sayıda milletvekili ile 31 mart tarihinde yapılan yerel seçimde kazanan çok sayıda belediye başkanının da ya AK Partiye yada CHP’ye katıldığını gördük.
Söz konusu kümelenmeler ister istemez “Türkiye iki partili sisteme zorlanıyor” söylemlerini daha çok dile getiriyor.
Bu söylemin bundan sonra Türk milletinin hayatında ne kadar yeri olup olmadığında yapılacak ilk milletvekilliği ve Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrası sandıklar açılınca belli olacak.
O seçimde seçmenin yapacağı tercih ya Türkiye’yi güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçirecek.
Yada artık dönülmez bir şekilde iki partili sistem hayatımızın değişmez gerçeği olacak.