Hani içiniz yanar da su içmek istersiniz ya,
Hani ateşler içinde kıvranırsınız da ateşi düşürmek için ıslak havlulara sarılırsın ya,
Hani deriniz, dudaklarınız çatlar da ıslatmak için çareler ararsınız ya,
Hani temizlenmek istersiniz de suların altına girersiniz ya,
Hani terlersiniz de kaybettiğiniz suyu almak için su içmek ihtiyacı hissedersiniz ya,
Hani acıktığınız da, susadığınız da yemek yaptığınız da, çiçek yetiştirdiğiniz de her türlü var olabilmek için suya ihtiyaç duyarsınız ya,
İşte bugün tüm insanlık cayır cayır yanıyor ve suya ihtiyaç duyuyor da siz orada yoksunuz ya,
Bilerek ya da bilmeyerek o can damarlarını yaktınız da bizlerin de ellerinden bir şey gelemiyor ya,
Hani ülkemin o güzelim can damarları, havası, nefesi yanıp yok oluyor da, siz hala senin bölgen benim bölgem kavgası yapıyorsunuz ya,
Hani o can ve kan damarlarımız küle dönüyor da,
Sen bilerek müdahale etmedik, yanmasına izin verdik diyorsun ya,
İşte orada yanan evler, ormanlar, her türlü canlılar, insanlar yok oluyor da sen seyrediyorsun ya,
Aslında o cayıy cayır yanan ne ağaçtır ne hayvandır ne insandır ne de evlerdir.
Aslında orada cayır cayır yanan o yangınlara neden olanlardır.
Aslında o yangınlara neden olan kılını dahi kıpırdamadan bakanlardır.
Aslında o yangınlara neden olan senin vicdanındır.
Sen, içindeki insanlığı yakıyorsun.
Aslında o yangınlara neden olan senin inançsızlığındır.
Aslında o yangınlara neden olan senin insanlıktan nasibini almayışındır.
Nedeni her ne olursa olsun, her kim olursa olsun üzerinde yaşadığı doğayı, yaşamı katlediyorsa ona insan dahi denilemez.
Her ne olursan ol, önce insan ol insan!
İçim yanıyor içim!
En acısı da elinden herhangi bir şey gelmeden öyle bakıyor olman!