Hadi gel köyümüze geri dönelim

Hafta içerisinde tüm haber kanallarında Türkiye’nin yeni nüfusu açıklandı, İlgili birimin Türkiye nüfusu ile birlikte kentlerin nüfusunu da açıklaması sonrası Ülke genelinde bulunan 81 il merkezinde de nüfus ile ilgili çok çeşitli söylemler geliştirildi.

Böylesi durumlarda önce siyasetçilerin sonrada sade vatandaşın ne söylediğine bakmak gerekiyor, Zira nüfus artışlarına yada azalma durumuna siyasetçinin anlattığı başkadır vatandaşın bakışı ise bambaşkadır.

Bizde elimizde ikamet ettiğimiz il ve ilçe nüfus bilgilerini gösteren internet çıktısı ile önce iktidar partisine sonra muhalefet partisine mensup siyasetçilerin en sonunda da sade vatandaşın nüfus ile ilgili söylediklerini dinlemeye başladık.

Bizim ikamet ettiğimiz il ve ilçe yurdumuzun Marmara bölgesinde bulunuyor, tam anlamı ile bir sanayi şehir olan ilçe merkezinin nüfusu da bu özelliği dolayısı ile yıllar yılı hiç durmadan göç alan bir bölge.

Elimizdeki bilgilere baktığımızda sınırları içerisinde yaşadığımız il ve ilçe merkezinin nüfusunda bırakın artışı belli ölçüde azalma olduğunu görünce ilk anda “-Muhtemelen söz konusu yayın kuruluşu bilgileri baskı hatası sonucu yanlış yazmış” dedikten sonra birkaç kaynağa bakınca tüm medya kuruluşlarında bizim yaşadığımız yerleşim merkezinin nüfusunda bir azalma olduğunu hayretler içerisinde anlamış olduk.

İktidar partisine mensup siyasetçilere “bizim bölgenin nüfusu neden azalmış.?” diye sorduğumuzda muhatabımız “-Yüksel bey malum seçim dönemi, Anadolu’nun küçük yerleşim merkezlerinde başta muhtarlık olmak üzere belediye başkanlığı çok önemli oralarda bazen 200-300 oy bile dengeleri değiştiriyor, oralarda muhtar yada belediye başkanlığını kazanmak isteyenler buralardan akraba-eş-dost transferi yaparak seçmeni o bölgelere kaydırıyorlar, seçmen sayısının azalması bu yüzdendir” cevabını verdi.

Türkiye’de söz konusu transferi küçük yerleşim merkezlerine seçmen transferi öteden beri var, ancak son dönemlerde artık hayatımızın ayrılmaz bir parçası olan “Adrese dayalı nüfus kayıt sisteminin” bu seçmen transfer işini bir miktar yavaşlattığını düşünüyoruz.

Biz bu sohbeti yaparken bizimle çay içmeye gelen bir bürokrata da aynı soruyu sorduk sorarken de kendisine “-Siyasetçiler bu durumu seçmen kaydırma olarak değerlendiriyorlar” dediğimizde aldığımız ilk cevap “-Sen inanma onlara” şeklinde oldu.

Bürokrat arkadaşımız “-Yüksel bey bizim bölgemizde artık 15 bin liradan aşağıya kiralık ev bulmak nerede ise mümkün değil, emekli maaşı 12 bin lira civarında çalışanda bilemediniz 25 bin lira maaş alıyor, bu kadar sabit maaş ve hiç durmadan artan kira ve temel ihtiyaç maddelerini temin edemeyen vatandaş eşyasını toplayıp köyüne gidiyor ve hiç değilse köyümde karnımı doyurur aç kalmam diye düşünüyor, göreceksin büyük yerleşim merkezlerinden Anadolu’ya bundan sonra daha gözle görülür bir göç hareketi yaşanacak , sabit maaşlı bir vatandaşımız için bu bölgeler artık yaşanılır olmaktan çıktı” dediğinde sesimizi çıkartamadık.

Siyasetçilerin söylediklerinden ise bürokrat arkadaşımızın söyledikleri için doğrusu aklımıza daha çok yattı, zira arkadaşımızın da söylediği gibi artık 15 bin liradan aşağıya kiralık ev bulmak nerede ise imkansız gibi.

Anladığımız kadarı ile bundan sonra “-Hadi gel köyümüze geri dönelim” şarkısını daha çok duyacağız.