Hayat, bakan gözlerin aynasıdır. Kimimiz her yeni günü bir lütuf gibi görürken, kimimiz aynı sabaha dertlerin gölgesinde uyanırız.
Oysa hayatın güzelliği, ona hangi pencereden baktığımızla ilgilidir.
Çünkü atalarımızın dediği gibi:"Güzel gören, güzel düşünür; güzel düşünen ise hayatından lezzet alır".
Bir bahar sabahını düşünelim… Kimisi için bu sabah, kuş cıvıltılarıyla uyanmanın, mis gibi toprak kokusunu içine çekmenin tadını çıkarmaktır.
Kimisi içinse pencereye vuran güneş ışığı, uykusunu bölen bir rahatsızlıktan ibarettir. Aynı sabah, aynı dünya, ama iki farklı bakış açısı…
İşte burada Mevlana’nın bu sözünün derin anlamı yatar: 'Hayatı güzel görmek, iç huzurun kapısını aralar'.
Dünyada olup biten her şeyi değiştiremeyiz, ama onları algılama biçimimizi değiştirebiliriz. Hayatımızda sıkıntılar, sorunlar, zorluklar mutlaka olacaktır.
Ancak bunları sadece birer engel olarak gören, karamsarlık içinde boğulurken; aynı olaylardan dersler çıkaran, umutla bakan kişiler hayatın tadını çıkarır.
Bazı insanlar, yağmur yağdığında üşür, mutsuz olur. Oysa bazıları yağmurun bereketini görür, toprağa can verdiğini düşünerek mutlu olur.
Bir insanın içinde güzellik varsa, dış dünyayı da o güzellikle algılar. Kalbi iyilikle dolu bir insan, başkalarının hatalarını büyütmek yerine affetmeyi seçer; sevgisini gösterir, küçük mutluluklarla yetinmeyi bilir.
İşte bu yüzden, güzel görebilmek aslında ruhun bir aynasıdır.
Olumlu düşünmek, yalnızca mutlu olmak için değil, sağlıklı yaşamak için de gereklidir.
Bilim insanları, güzel düşünen insanların stresle daha iyi başa çıktığını, bağışıklık sistemlerinin daha güçlü olduğunu söylüyor.
Çünkü zihnimiz neyle meşgulse, hayatımız da ona göre şekillenir.
Karamsar bir insan sürekli şikâyet ederken, güzel düşünen bir insan her zorlukta bir fırsat görür.
Başarılı insanların hayat hikâyelerine bakıldığında, çoğunun büyük sıkıntılar yaşadığı ama asla umutsuzluğa kapılmadığı görülür.
Çünkü onlar zorluklar içinde bile bir umut ışığı bulmuş, kendilerini geliştirmiş ve güzel düşünebilmişlerdir.
Her gün en az bir güzellik fark etmeye çalış. Bir çiçeğin açışı, bir çocuğun gülüşü ya da gökyüzündeki bulutlar…
Küçük şeylerin farkına varmak, yaşamın tadını çıkarmanın ilk adımıdır.
Şikayet etmek yerine şükretmeyi dene. Küçük şeylerin kıymetini bilmek, huzurun anahtarıdır.
Sahip olduklarımızın değerini bilmek, onları kaybetmeden önce fark etmek gerekir.
İnsanlara iyi bak.
Onların içindeki iyiliği görmeye çalış. Her insanın bir hikâyesi vardır.
Anlamaya çalışırsan, önyargılarından kurtulup insanları daha çok sevmeye başlarsın.
Kendine iyi davran. Zihnine olumlu düşünceler ek, güzel şeyler oku, ruhunu besleyen insanlarla vakit geçir. Unutma ki iç dünyan güzelleştikçe, hayatın da güzelleşir.
Hayatın içinde her şey var: Mutluluk da, üzüntü de, başarı da, başarısızlık da…
Ama insanın bunları nasıl gördüğü, nasıl yorumladığı her şeyi değiştirir. Bir olayın içindeki güzelliği fark eden kişi, her durumda mutluluk bulabilir.
Gelin, dünyaya güzel gözlerle bakalım. Güzel düşüncelerle beslenelim, iyiliği yayalım ve hayatın her anından lezzet alalım.
Çünkü güzel görebilmek, aslında mutlu bir yaşamın anahtarıdır!