Bizim gibi nerede ise 7/24 çalışan birisi için gün boyu evde kapalı kalmanın ne demek olduğunu galiba en iyi “Birde çeliğe sor paslanmak nedir?” söylemi anlatacaktır.
Birkaç kez yine belirtmiştik, Marmara bölgesine kar yağmıyor, bölgeye kar yağmayınca ancak başta televizyonlar olmak üzere diğer iletişim kanallarından yurdumuzun belli bölgelerine olan kar yağışını sanki bir dizi film seyrediyormuş gibi takip etmek durumunda kalıyoruz.
Konu ile ilgili uzmanlar “İstanbul’da günlük yaklaşık beş milyon araç trafiğe çıkıyor, trafiğe çıkan bu beş milyon aracın doğaya bıraktığı gazlar vesilesi ile kar tutması imkansız “değerlendirmesi gerçek olunca elbette yağması beklenilen kar sulu sepken yağmura dönüşüyor.
Bütün bunlara rağmen Meteoroloji genel müdürlüğünün günlerdir verdiği alarm gerçek oldu.
Olunca da başta İstanbul ve Kocaeli olmak üzere çok sayıda yerleşim merkezinde eğitime ara verildi.
Eğitime ara verilmesi bir noktadan sonra yaklaşık 13 milyon öğrencinin bulunduğu bir ülkede hayatın tamamen tatil olduğu gerçeğini ortaya çıkarıyor.
“Belki de düşünüldüğü kadar yağmaz” diye düşünmemize rağmen hayatımızı olumsuz yönde etkileyecek kadar kar yağışı başlayınca bizde ister istemez bir şekilde eve kapanmak zorunda kaldık.
Yazımızın başında da belirtiğimiz gibi sabah erken saatlerden gece yarısına kadar çalışmayı artık alışkanlık haline getirmiş bir gazeteci için eve kapanmak hiçte kolay bir hadise değil.
Böyle bir eve kapanma durumunda ilk akşam Fenerbahçe ve Galatasaray’ın Avrupa kupasındaki karşılaşmaları seyrederek ilk günü savuşturduğumuzu söyleyebiliriz.
Sonrasına evde maç seyretmekten ve maç sonrasında yorumları dinlemekten ev haklı ile mücadele başlayınca pencereden dışarıya bakıp kendi kendimize “-Kar yağışı ne zaman sona erecek?” diye sormaya başladık.
Spor işi bitince mecburen başta Netfilix olmak üzere var olan tüm platformları tek tek gözden geçirip dizi ve sinema filmlerini seyretmekten başka çare olmadığının farkına vardık.
Normal şartlarda evden çıkıp yakın bir yerde çay içerken sohbet etmek gibi ir seçenek olsa da “-Bu havada aracı çıkarmak lazım ancak yollar kapalı, buzlanma dolayısı ile muhtemelen bir kazaya karışma durumu da söz konusu en iyisi evden çıkmamak” diyerek yeniden televizyon kumandasına sahip olma mücadelesi vermekten başka çare kalmadığını acı da olsa anlıyorsunuz.
-Eskiden böylemiydi?
-Eski zamanlarda aralıksız devam eden kar yağışı sırasında ne yapıyorduk?
şeklindeki sorulara maalesef cevap vermekte zorluk çekiyoruz.
Kar yağışının daha ne kadar devam edeceğini bilemiyoruz ancak yağış bu şekilde devam eder ve bizde evde kalmak zorunda bırakılırsak o durumda zamanı nasıl geçireceğimiz ile ilgili de gerçekten bir fikrimiz yok.
İşimiz gerçekten zor.