Kuzey Kore'nin dikta liderinin kilosu hakkında kimsenin konuşmamasını yasakladığı bir sırada Erdoğan'ın kamera karşısında aniden uyuklama ve duraklama görüntülerini yorgunluğuna bağışlarken yaşları bir hayli ilerlemiş olan generallerin tutuklanmasının doğru olup, olmadığı da tartışılmakta.
Ve etme, bulma dünyası olduğunu bir kez daha anladığımız generallerin başına gelenleri izlerken Demirtaş'ın askeri helikopter ile cezaevine götürülüş görüntüleri gözümün önüne geldi, dün general bugün suçlu ve hapislik olanların cezaevine götürülürken HDP'li vekillerin başını eğip, arabaya koyup, götürdükleri gibi miydi acaba diye...
Ve Ardahan'daki ormanlar gibi kıtır, kıtır kesilen ama oluşturulan kamuoyu baskısı dolayısıyla kesimi durdurulan Kaz ormanlarının yandığı bir sırada, sıranın 9 yıl 8 ay 20 gün hapis cezası onanan ama generaller gibi gündemden düşülüp, adeta bekletilen CHP İstanbul İl Başkanından olduğunu düşündüğüm bu gelişmenin altında yatanları bir dahaki yazıma bıraksam daha iyi olacak diye düşünüyorum.
Bilmem ama ben o konuya fazla girmeden gündeme dönerek, daha önce onlarca kez yazdığım konuya, yangınlara panzehir olan itfaiye sorununa döneceğim yine..
Çünkü bugünkü yazım gibi 'yapmayın, etmeyin' dememe rağmen yaptıkları ile bugünkü anlayışın iktidar olmasına katkı sunan o generaller içinde birçok yazı yazmış, bugün yaşanacakları dile getirmeye çalışmış olduğumu da biliyor ve sakalım olmasına karşın beni dinlemeyenlerin akıbetine üzüldüğümü biliyorum...
Evet, başta, adı Genel Sekreterlik olan ve bünyesinde ‘Köylere Hizmet Götürme Birliği’ olan birliğin ne işe yaradığı çok kimse tarafından bilinmeyen onca kurumun olduğu devletin, belediyelerin çıkan küçük bir yangının büyük kayıplara neden olmasını halen seyretmesi gerçekten ilginç bir durum değil mi?
Yıllardır, başta Köylere Hizmet Götürme Birliğine olmak üzere belediyelere birer itfaiye alınması yönünde yazılarımız gibi diğer birçok önemli konu gibi maalesef dikkate alınmamıştır.
Otların yanmaya başladığı, evlerin kullanılmaz hale geldiği, odun depolarının çıra olduğu Ardahan ve ilçelerinde halen yeterli bir itfaiye teşkilatı bulunmadığı gibi yurt genelinde de durumun aynı olduğunu yaşanan orman yangınları ve sel baskınlarında da bir kez daha görmüş olduk.
Ve çıkan küçük bir yangın, maddi ve manevi kayıplara neden olmaya devam eder, bir anda akla gelen ve jet hızı ile oluşturulan yeni gündem olan generalleri tartışan siyasiler başta olmak üzere bizlerde yandı, bitti, kül oldu türküsü eşliğinde nakaratlar dizeriz.