Son dönenlerde “Türk milletinin karşı karşıya kaldığı ve artık saat başı değişen gündem AB ülkelerinin herhangi birisinde yaşayan bir insanın başına gelse acaba o insanın ruh hali nasıl olurdu?” sorusuna şu sıralar cevap verebilmek nerede ise imkansız gibi
Özellikle 2019 yılında yapılan yerel seçim sonrası karşı karşıya kaldığımız ve işin kötüsü anlamlandıramadığımız, yorumlamakta güçlük çektiğimiz olaylar sonucu şaşkına dönmüş vaziyetteyiz.
Normal şartlarda yapılan genel seçimde seçmenin verdiği oy ile bir siyasi parti en fazla oyu alarak tek başına yada başka bir siyasi parti ile koalisyon yaparak iktidara geliyor.
Seçmenin verdiği oy ile iktidara gelen siyasi parti yada partiler kolları sıvayarak ülkeye hizmet etmenin çabası içerisinde oluyorlar.
Neticede hizmeti iyi yapan siyasi parti bir yada birden fazla dönem iktidarda kalıyor, sonra başka bir siyasi parti iktidara geliyor ve süreç bu şekilde yürüyüp gidiyor.
Bizim anladığımız demokrasi iktidara gelebilmek kadar iktidara geldikten sonra gidebilmeyi , çekilebilmeyi hazmetmektir.
Ancak son dönemlerde müşahade ettiğimiz hadise bir kere iktidara gelen siyaset kurumu şartlar ne olursa olsun asla iktidardan gitmek istemiyor.
Son dönemlerde karşı karşıya kaldığımız ve bize küçük dilimizi yutturacak gündemler karşısında ne yapacağımızı şaşırmış bir durumdayız.
Bizi şaşırtan bu tür gündemler sonrası uykuya daldığımızda “Bu zamana kadar böyle bir gündem ile karşılaşmış değiliz bizi bundan daha fazla şaşırtan bir gündem olamaz” diye düşünüyoruz.
Ancak sabah uyandığımızda “bu kadar mı olur” diye düşündüğümüz ne varsa o gündemin kat be kat fazlası ile karşı karşıya kalıyoruz.
Böyle bir noktada şaşkınlığımız olabildiğince artmış olsa da yukarıda belirttiğimiz gibi var olandan daha büyük ölçekli gündem yada gündemler ile karşı karşıya kalıyoruz.
Bizi yoran, yaşlandıran ve sadece iktidarda kalabilmek adına üretilen bu gündemlerin ne zaman sona ereceği ile ilgili bir fikrimiz yok.
Yarın sabah uyandığımızda bizi var olandan daha fazla şaşırtacak bir gündem ile karşılaşacağımızı da bilmiyoruz.
Sadece bizim değil çok büyük bir çoğunluk fikri yaşadıklarımızın hiç te normal olmadığı yolunda.
Tek temennimiz bizi yoran derin endişeler içerisinde bırakan ve bizim hiçbir işimize yaramayan gündemin bir an önce sona ermesi.
Temenni etmekten başka da bir çaremiz kalmadı zira.