Boş cevizde kırılmak ister.

Öğrenci ; çevresinden iyi ilişki, arkadaşlık, dostluk, yakınlık , sevgi, saygı bekler.

Öğrencilere sevgi ile yaklaşılmalı, konuşularak dinlenilmelidir.

Gençlerle  ortak bir dilimiz olmalıdır.

Sorumluluk, hoşgörü, doğruluk, dürüstlük, adalet, disiplin, cesaret, sevgi ve saygı esas olmalıdır.


Gerçek zenginlik; insanlara güler yüz göstermek, onların sevgisini ve saygısını kazanmak, sıkıntı ve problemler karşısında sabırlı olmak, güzel olanları takdir etmek, başkalarındaki en iyiyi bulabilmek, iyi bir insan olarak hatırlanmaktır diyebiliriz.

Çocuklarımızla aynı yöne bakabiliyor, onların ellerinden tutabiliyor, onları dinleyip, anlayabiliyorsak aşılamayacak hiçbir güçlük yoktur.

Öğretmen girdiği ilk sınıfta kalıcı izler bırakmak istiyorsa; samimi olduğunu gösterecek cana yakın davranışlar sergilesin.

İyi bir rehber olduğunu hissettirsin.

Dersi zorlaştırmayıp kolaylaştırsın.

Öğrenciler okuldan zevk alsınlar.

Neşelensinler, gülsünler, birbirlerini kırıp incitmeden birbirleriyle şakalaşsınlar.

Dersi sıkıcılıktan kurtarmanın yollarından birisi de öğrenci görüşlerine sık sık başvurmaktan geçer.

Anket türü yapacağınız çalışmalar size yön verecek, size yol gösterecektir.

Öğrencilerin tespit ettiği konulara gereken önemi verdiğiniz zaman, inanın işiniz çok kolaylaşacaktır. Öğretmen kendini iyi bir öğrenci olarak görür ve ona göre de davranırsa çok fazla sorunla karşılaşacağını sanmıyorum


İnsana yaklaşmak önemlidir. 


İnsana doğru zamanda doğru zeminde, doğru tavırla yaklaşma insanı tanımaktaki zorlukların gerektirdiği tehlikeleri en aza indirir.

İnsanı tam tanıyamamamız bir eksiklik değildir.

Ama ona yanlış yaklaşmamız hayati bir eksikliktir. "her insan bir limandır, usta bir kaptan bekler."
Önemli olan eylemdir.

Netice eylemle sağlanır.

Toplumu şekillendirenler, önderlik yapanlar güç elde edenler eylem adamlarıdır.

Söz ve düşünce, eylemi hazırlamadığı, eylemi gaye edinmediği, söz ve düşünce sahipleri eylemi ertelediği müddetçe meseleler havada kalır. 


BİR ANI
Ortaokulda bütün derselerim 9-10 du.

Sınıfda benden yüksek alan olmazdı.

Yalnızca Fransızca dersim ya sıfır ya da bir alırdım.

.Fransızca öğretmenim Şeref bey beni bir gün öğretmenler odasına çağırdı.

"Oğlum Mustafa beni mi sevmiyorsun dersimi sevmiyorsun,neden bütün derslerin 9-10 Fransızca dersin sıfır  "dedi.

Sırtımı okşadı,bu durumun kendisini çok üzdüğünü söyledi….

Sustum cevap veremedim.
O günden sonra Fransızca dersinden benden yüksek alan olmadı.

#amp-auto-ads