Bizim gibi artı k 60 yaşına gelmiş hatta 60 yaşın ilk yarısını tamamlamakta olan yaş grubunu pek çok insan “Altın nesil” olarak değerlendiriyor ki bu tanımlamayı yapanlar sonuna kadar haklıdır diye düşünüyoruz.
Geçtiğimiz günlerde sosyal medyada dolaşırken bir kullanıcının “-Her türlü yüzü gördük gün yüzü hariç” şeklindeki ifadesini okuyunca yanımızdaki arkadaşımıza “bu ifadeyi kullanan kimdir, yaşı kaçtır bilmiyoruz ancak kullandığı ifadenin tam olarak bize göre yani bizim nesile göre olduğunu çok net bir şekilde söyleyebiliriz” dediğimizi hatırlıyoruz.
Biz 27 mayıs 1960 yılında yapılan darbeden 3-4 ay sonra dünyaya gelmişiz, dolayısı ile o darbeyi bize anlatılanlardan biliyoruz.
Ancak darbeden 14 yıl sonra yani 1974 yılında verilen muhtırayı
12 eylül 1980 yılında beşli cunta tarafından gerçekleştirilen ihtilali
27 Nisan 2007 tarihindeki muhtırayı
15 temmuz 2016 yılında gerçekleştirilmeye çalışılan alçakça darbe girişimini
Bir şekilde birebir yaşamış bir neslin temsilcisiyiz.
Söz konusu “Altın nesil” doğduğu günden içerisinde bulunduğumuz tarihe kadar ülke sınırları içerisinde olup biten ne varsa tamamına tanıklık etmiş, olup bitenler ile ilgili bir şekilde tavır almış bu tavrı da ideolojik bir noktaya taşımış milyonlardan oluşuyor.
Biz 1986 yılı itibarı ile aynı yerleşim merkezinde ikamet ediyoruz, aradan geçen 40 yıllık zaman dilimi içerisinde birazda gazeteciliğin verdiği mesleki alışkanlıkla ideolojinin bıçak gibi olduğu bir süreci yaşadık.
En sağından en soluna kadar
Sağdaki yada soldaki bilinen en militan kanaat önderleri ile
O günlerde ve şimdilerde Türkiye’nin yönetiminde söz sahibi olan siyasetçiler ile
Daha dün yiyecek ekmeği yokken bugün siyaset vesilesi ile trilyonluk servetlere ulaşan yüzlerce binlerce siyaseti ticarete tahvil eden insanlar ile ömür tükettik.
Son dönemleri saymazsak işin doğrusu özellikle 12 Eylül 1980 ihtilali sonrası var olan ideolojik çatışmaların bir tarafında duran birisi olarak bize karşı olan ve kendi ideolojisini bize dayatmaya çalışanlara da saygı duyduğumuzu biliyoruz.
Son dönemlerde ortaya çıkan ekonomik sıkıntılar ve beraberinde gelen hayat pahalılığı vesilesi ile ideoloji maalesef bizim bulunduğumuz alanı terk etti.
Yazımıza başlık olan “Altın nesil” şimdilerde olup bitenleri yorumlamaya yorumladıktan sonra da “biz nerede yanlış yaptık.?” sorusuna cevap bulmaya çalışıyorlar.
Soruların milyonlarca cevabı var.
Ama dinleyen varmı.?
Asıl sıkıntı budur.