Hayat bazen serttir; en beklemediğin anda seni yere sermekten çekinmez. Ve bir kere düştüğünde, insanların tavırları değişir. Sanki bir sahnedesin; başrolünde sen varsın ama alkış değil, sessizlik yankılanır. Gelen de giden de seni eziyor. Kimse el uzatmaz; sadece bakar, belki de sessizce yargılar.
Bazıları bu anı güçlü hissetmek için fırsat bilir: Ezer, geçer. Belki içindeki ezilmişliği böyle bastırır, belki de sırf “Yapabiliyorum.” demek için yapar. Diğerleri ise yalnızca izler. Yardım edebilme gücüne sahiptir ama kıpırdamaz. Belki korkar, belki de seni kaldırınca düşmenin ne kadar kolay olduğunu kendilerine hatırlatacaklarından çekinirler.
Düşmek zayıflık değildir aslında. Herkesin başına gelir. Fakat o an yalnız kalmakla yüzleşirsin. İnsanların gerçek yüzlerini görürsün. Bazıları seni sırtlanmaya çalışır, bazıları ise sırtına bir yük daha ekler. Ama o yükleri taşımayı öğrenirsen, bir gün kalktığında çok daha güçlü olursun.
En zoru düşerken insanlara olan güveninin de darbe almasıdır. Ama bu, insanları değil; seni değiştirir. Daha dikkatli olursun. Kimseye tutunmadan ayağa kalkmayı öğrenirsin. Zira hayat, sende kalacak gücü bulduğunda yeniden başlar.
Unutma, düşmek senin sınavın; başkalarının tepkisi ise onların. Ve sen yerden kalkmayı başardığında bu sahne kapanacak. Ama bu sefer, sen seyreden değil; ayakta duran olacaksın.
Mehmet Hatip Denek