Yazımızın başlığı rahmetli Azer Bülbül’ün bir şarkısının sözlerini hatırlatıyor olsa da artık anlaşıldı ki bütün dünyayı kasıp kavuran Koronavirüs salgını mecburen bizimde en çok tanıdığımız, hakkında en fazla bilgi sahibi olduğumuz, hiç görmediğimiz ellerimizle tutamadığımız halde sanki yüzyıllardır beraber olduğumuz sanal bir varlık olarak hayatımıza girmiş durumda.
İlk birkaç gün “bana bir şey olmaz” edası ile pek önemsemediğimiz ancak her geçen gün biraz endişe ama daha çok korku ile etrafında döndüğümüz en sonunda da işin şakaya gelir yönünün olmadığı kafamıza “dank” edince “bu işin şakası yok, dünyanın en ileri ülkelerini bile kasıp kavuran Virüs belası bize ne yapmaz ki” tehlikesinin farkına varınca olan olmayan bütün tedbirleri almak zorunda kaldık.
Bu tür olağanüstü durumlarda süreci yönetmek olabildiğince zordur, Birkaç ayrı kaynaktan yapılan bilgilendirmeler dolayısı ile kafası karışan, panik halinde ne yapacağını bilemeyen yurdum insanı “kafası kesilmiş tavuk” gibi kendisini duvardan duvara çarpar, çırpınır durur.
Allah’tan Koronavirüs salgını ortaya çıkıncaya kadar pek orta yerde görünmeyen ama virüs salgını başlar başlamaz olağanüstü sakinlikteki Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın nerede ise dakika dakika yaptığı açıklamalar sonucu Türk insanı bilinenin aksine Avrupa’nın pek çok ülkesinde daha hızlı bir şekilde Virüs’e adapte olmayı başardı.
Böylesi nerede ise yüz yılda bir gelen baş belası bir salgının asla şakaya gelmeyeceğinin farkına varan milletimiz belki de istenilenden daha fazla önem gösterip virüs tehlikesini en aza indirmeyi de başarmış durumda.
Sağlık bakanı Fahrettin Koca’nın 7/24 yaptığı bilgilendirmeye olduğu gibi uyan çok büyük bir çoğunluk virüsten kurtulmak adına söylenenleri anında yerine getirirken belli bir kesimde her zaman olduğu gibi “Buda Amerika’nın bir komplosu, bizi korkutup bir yerlere sürmek istiyorlar, bize bir şey olmaz boşu boşuna telaşlanmayın” diyerek kendi sağlıklarını tehlikeye atmaktan asla geri durmuyorlar.
Biz kendimizi tamamen Sağlık bakanı Fahrettin Koca’nın tavsiyelerine emanet etmiş bir noktadayız, böylesi bütün dünyayı kasıp kavuran, ilacı olmayan işin kötü tarafı ilacının ne zaman bulunacağı da belli olmayan bir salgın konusunda boşu boşuna ahkam kesmenin ne bize nede başkasına faydası olmayacağını düşünenlerdeniz.
Edirne’den, Kars’a kadar bütün vatandaşlarımıza da tavsiyemiz Salgın ile ilgili Sağlık bakanı Fahrettin Koca’yı takip etmeleridir, Allah korusun “Bana bir şey olmaz” diye alınan tedbirlere uymayan, önlemleri hiçe sayan kim varsa bilsin ki Koronavirüs salgını ilk önce gelip “kural tanımayanları” yakalayacaktır.
İnsanlık son bir aydır bu zamana kadar bilmediği, tanımadığı, görmediği en büyük düşmanı ile karşı karşıya kalmış vaziyette olup bitecekleri takip etmek durumunda kaldı, İlk günlerdeki panik halini atlatan insanlık şimdi virüsün çaresi bulununcaya kadar tehlikeden uzak durmak ve ilk kez tanıştığı bu düşmanı da alt etmenin yollarını arayacak.
Bu mücadelede kazanan tarafta olmak adına bir kez daha belirtiyoruz, alınan önlemleri uygulamak ve “Bana bir şey olmaz” psikolojisinden kurtulmak durumundadır.
Sonrasını zaten her zaman olduğu gibi bilim insanları söyleyecek.