Bugün dünün, dün yarının gölgesi
Gölgeler yatıyor, zamanın döşeğinde,
Ayrılıklar böldü, masmavi uykuları
Ölümler geziniyor, dirinin çehresinde
Baba, ayrılığın zamansız bir yaradır
Gecenin rahminde, gündüzler fukaradır.
Bir yaz günü dönüp gittin Rabbine
Elveda demeye söz bulamadım.
Hatıralar dörtnala tepiniyor içimde
Zamana nazarımla gem vuramadım.
Baba, biraz öfkeliyim mısralarımda
Sensiz, bedeviyim şehrin sokaklarında
Yetim kaldı seccaden, sakladı izlerini
Gül kokan tespihinde, teselli buldum
Sanki kör bir karanlık emiyor gözlerimi
Akgürgen bastonunla yolumu buldum
Baba, hüzünle örülmüş beyaz bir bezim
Sensiz hem yetimim, hem yarensizim
Dünya fani, ölüm gerçek, gönül bizar
Vuslata, müebbetle vurdular kelepçeyi
Başımda sırnaşan sisi, dağıtır mı rüzgâr
Belki, gülü arayan bülbül böler geceyi
Baba, bayram gelmiş benim neyime
Sensizliğin, yalnızlığın vurdum demine
Aynalar hiç bakmayın, mahzun yüzüme
Yılları, çizgi çizgi kazımış sırlamışım
Beni alın götürün hasretime, özüme
Kalender yüreğimi, toprağa bulamışım
Baba, sensiz bu bayrama bir hüzün düştü
Yollar mühürlü yollar, umutlar kurban düştü
Ben duanla yaşıyorum, sen ulvi gönüllerde
O mualla ruhun, korur, kucaklar hanemizi
Gözlerinin cemresi, esbabı şifadır yüreklerde
Baba bugün bayram, selamsız bırakma bizi
Baba, yaşlı gözlerim yol çeker bugün
Sol böğrüne uzanmayı, can çeker bugün