Mesela bizim Dış İşleri Bakanlığı yarın sabah çıksa var olan tüm iletişim kanallarından
“-ABD bundan 70 yıl önce Kızılderililere soykırım yaptı
-İngiltere Hindistan’da bundan 90 yıl önce yüzbinlerce insanı öldürdü
-Fransa bundan yüz yıl önce Cezayir’de on binlerce insanı ortadan kaldırdı”
diye tüm dünyaya haykırsa bu açıklama ABD için İngiltere için, Fransa için ne anlam taşır.?
Muhtemelen bırakın o ülkelerde yaşayan insanları bu ülkeleri yönetilen siyasetçiler içinde hiç bir anlam ihtiva etmez.
Zira bizim sözünü ettiğimiz ülkeler üzerinde hiçbir siyasi-ticari ve sosyal yaptırımımız yok.
Biz sözünü ettiğimiz dünyayı kana bulayan kendi menfaatleri için milyonlarca insanın kanını için ABD’ye, İngiltere’ye, Fransa’ya, Uçak satamıyoruz, Otomobil satamıyoruz, Cep telefonu satamıyoruz, dolayısı ile teknoloji transfer edemiyoruz.
Ancak Türkiye’ye kilometrelerce uzaklıktaki ABD’nin başkanı hapşırsa biz hasta oluyoruz, ABD’ de üretilen ve bizim ihtiyacımız olan teknolojik enstrümanları parasını verdiğimiz halde bize teslim etmedikleri zaman bile “-Yahu arkadaş Allah’tan korkun bari parasını verdiğimiz mamüllerimizi verin” diyemiyoruz.
Bizim çocukluk çağımızdan gençlik yıllarımıza geçtiğimiz dönemde ABD’de başkan Richard Nixon’du, Kaynaklara baktık, Richard Nixon 1969-1974 yılları arasında başkanlık yapmış, şu an 2021 yılında bulunduğumuza göre tamı tamına 52 yıl geçmiş.
Richard Nixon ile Joe Biden arasında kaç ABD başkanı geldi geçti Allah bilir, araştırın bakın 1969 yılında Nixon Türkiye ile ilgili ne söylemişte Biden bugün Nixon’un söylediklerinden başka bir kelam etmiş..?
Geçen yaklaşık 52 yılda başta ABD olmak üzere Avrupa’daki tüm ülkeler teknolojide çağ atladılar, kendi sınırları içerisinde yaşayan vatandaşların daha iyi bir hayat sürmeleri adına ülkelerine milyarlarca dolar kazandıracak teknolojik ürünleri tüm dünyaya satarken bizim gibi ülkelerde sadece ve sadece onların ürünlerine iyi bir pazar olmaktan öteye gidemediler.
Son elli yılda Türkiye’de iktidara gelmeyen siyasi fikir nerede ise kalmadı, en sağdan en sola kadar iktidara gelen partiler söylemlerinin aksine bizi yukarıda isimlerini verdiğimiz emperyalist ülkelerin güdümünden bırakın kurtarmayı her geçen gün onlara daha fazla muhtaç etmek gibi berbat bir yola girdiler.
1974 yılında Kıbrıs barış harekatı sırasında ATAŞ rafinerisini kapatarak petrol ambargosu uygulayan ABD ile bugün bizi F-35 programından çıkartan ABD arasında ne gibi bir fark var bilen varmı..?
-Kullandığımız Uçaklar ABD’nin
-Ekimizden düşürmediğimiz cep telefonları ABD’nin
-Var olan nerede ise tüm yazılımlar ABD’nin
-Gıda ile ilgili büyük hipermarketler Fransa’nın
-İrili ufaklı tüm akaryakıt şirketlerinin büyük bir kısmı İngilizlerin
-Tüm vatandaşlarımızın ayrılmaz birer parçası haline gelen otomobillerin tamamı Almanların, Fransızların, İtalyanların, İspanyolların
-Kovid 19 belasına karşı Kazakistan bile kendi ülkesinde aşı bulurken bize lazım olan aşılar Çin’in, Almanya’nın, İngiltere’nin
-Vs.Vs.Vs. Vs.
Diyeceğimiz odur ki “
-Kendi yağımızla kavrulmadan
-Sürekli ithal eden değil tüm dünyaya emtia ihraç eden
-Türk lirası dünyanın diğer paraları karşısında değerli olmadan
-Teknolojik ürünlerimiz dünyanın tüm ülkelerinde pazar bulmadan”
aradan 50 yıl değil 250 yıl geçse içerisinde bulunduğumuz zor durumdan kurtulmamız mümkün olmayacaktır.
Joe Biden’in yaptığı “Soykırım” açıklamasına karşılık olarak “madem öyle başta İncirlik olmak üzere sınırlarımız içerisindeki tüm üslerinizi kapatıyoruz” diyememenin acısını 50 yıldır yüreğinde taşıyan bir Türk milliyetçisi olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrada bize yapılan hakaretleri sineye çekmekten başka bir yolumuz olmadığını biliyoruz.
-Çünkü üretmiyoruz
-Çünkü kafa yapımızı değiştirmiyoruz
Çünkü “Her şey Türk için Türk’e göre, Türk tarafından” felsefesine inanmıyoruz.
Hamaset yapmaya değer verdiğimiz kadar bilime-teknolojiye değer vermiş olsak ne Joe Biden ne Macron nede başka bir emperyalist ülkenin yöneticisi bize posta koyamazdı.
Nerede kaldı bizim “Dayak yerim, posta yemem” ilkemiz.
Ne kadar daha sürecek bu ezikliğimiz.
Varmı bilen..?